Teknolojik gelişmeler ve diğer
uygulamalar çok kısa sürede taklit edilmekte ve bu durumda işletmeler rekabet
üstünlüğünü uzun süre koruyamamaktadır.
Kuruluşun uzun ve zahmetli uğraşlarla
oluşturduğu “müşteri ilişkileri”nin ise taklit edilmesi zor ve maliyetli
olabilmektedir. Bu durum, gelecekte rekabetin yoğun biçimde müşteri ilişkileri
üzerinde olacağının göstergesidir.
1960’lar è
Yeni ürünler 1970’ler è Düşük maliyetli üretim
1980’ler è Toplam kalite 1990’lar è
Müşteri ilişkileri
Pazarlama kavramı, tüketici
ihtiyaçları ve beklentileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu kaliteye ve
müşteri hizmetlerine önem verilmesi anlamına gelmektedir.
“Müşteri İlişkileri”nin kalıcı
olabilmesi için pazardaki eğilimleri, gelişmeleri iyi tanımak ve iletişim odaklı
düşünmek gerekmektedir.
Müşteri odaklılık ya da “Çağdaş
Pazarlama” anlayışı kendi içerisinde de bir evrim geçirmiş olan pazarlama
kavramının son biçimidir.
-
Ürün yönlü yaklaşımlar (ne verilirse onu
alırsın)
-
Satış yönlü yaklaşım (ne alabilirsen onu
alırsın)
-
Müşteri odaklı yaklaşım (ne istersen onu
alırsın)
Bugün işletmelerin karşı karşıya
oldukları temel sorun, müşteri sadakatinin giderek ciddi şekilde azalması. Bunun
nedeni, artan rekabet ve bunun sonucunda müşterilere sürekli olarak sunulan daha
ucuz fiyatlı, daha cazip alternatifler. Müşteri sadakatinin azalması ile
birlikte kâr marjları da düşüyor; çünkü müşteriyi ele geçirmenin tek yolu fiyat
kırmak oluyor.
Bu işletmelerin kaderi midir? Tabii ki
hayır! Müşteri İlişkileri yöntemiyle (bire-bir pazarlama) ile müşteri sadakati
artırılarak, kâr marjları yükseltilebilir.
Müşteri İlişkileri Yöntemi (CRM) nedir? Çok basit bir fikir,
“farklı müşterilere farklı muamele yapın”.
Birebir pazarlama stratejisinin temel
mekanizması, müşterilerin nasıl farklılıklar gösterdiğini anlamayı ve bu
farklılıkların her bir müşteriye göre firmanın nasıl davranması konusunda
strateji oluşturmasını içeriyor.
Bu stratejiyi oluşturmak kolay değil.
Sadece, “ısmarlama seri üretim” (mass customisation)
başarabilecek teknolojiye sahip olmak yetmez. Bunu başarabilmek için,
şirket elindeki tüm kaynakları farklı müşterilerin farklı ihtiyaçlarını anlamaya
yönlendirmeli, bu kaynakları farklı müşterilerin farklı ihtiyaçlarına göre ürün
veya hizmet üretim süreç ve teknolojilerine ayırmalıdır.
Özetle, beklenen, “her müşteri için
başka bir firma olabilmektir”. Gerçek anlamda birebir şirket olabilmek “birey”
müşterilerle ilişki içinde olmayı ve sunum yapısını değiştirmeyi
içerir.
Artık, “bizim için her müşteri
değerlidir” düşüncesinin devri geçti. Bizim için para kazandırmayan müşteri
değerli değildir. Onları vakit kaybetmeden rakibe göndermek en akıllı
stratejidir.
Büyük perakende mağazalarda yapılan,
alış veriş miktarının %75’lik kısmının müşterilerin %25’lik kısmı tarafından
yapıldığı kabul edilmektedir. Amerika’da bir işletme, bu kısmı dikkate alarak,
bilgi işlem sistemini güçlendirmiş ve üç aylık ilkbahar döneminde brüt karını
2,7milyon $ yükseltmiştir.
Müşteri'lerini daha detaylı bir
şekilde tanıyan şirketler daha başarılı olmaya başladılar. Bu konuya doğru yaklaşan ve doğru olarak yararlanan
şirketler pazarlama ile alakalı stratejilerini daha doğru temellere oturtmayı
başardılar. Şirketler müşterilerinin gerçek davranışlarını kavradılar ve bu
bilgiyi;
-
Doğru zamanda
-
Doğru müşteriye
-
Doğru ürünü/hizmeti
-
Doğru fiyattan
Doğru kanaldan sunma amacıyla
kullandılar
MÜŞTERİ YAŞAM BOYU DEĞERİ
Değer kavramının diğer önemli boyutu
ise kuruluş için müşterinin yaşam boyu değerinin
ölçülmesi, bilinmesi, yönetilmesidir.
MİY kapsamında yeni ve önemli ufuklar
açan bu kavram, yeni potansiyel müşteriler bulmak ve onları gerçek müşteriler
haline dönüştürmek yerine mevcut müşterileri elde tutma üzerinde
odaklanmaktadır. Buradaki temel değişim noktası, müşteriyi bireysel olarak satın
alma öznesi olarak görmek yerine onu yaşam boyu iş
ortağı biçiminde kabullenme olarak açıklanabilir.
Müşterisini cezbeden, tatmin eden ve
onu yaşam boyu tutabilme becerisini kuran şirket,
istikrarlı bir karlılığı sağlayabilmede önemli bir
avantajı yakalamış olacaktır. Bir müşterinin yaşam
boyunca şirket için neden değerli olduğunu kolayca açıklayabiliriz. İlk
yıl müşteriyi cezp etmek ve onu müşteri haline dönüştürmek için yapılan
harcamalar vardır ve bu harcamalar karlılığı azaltan ve
negatif düzeye getiren bir etkiye sahiptir. Ancak sonraki yıllarda tekrarlanan
ve artan satın almalar nedeniyle her bir müşteriye düşen karlılık oranı artma eğilimi gösterir. Dolayısıyla uzun
dönemde tatmin olmuş bir müşteriye hizmet etmenin maliyeti daha
düşük olmaktadır.
Sonuç olarak müşterinin tutulabildiği
her yıl, müşteriye hizmet edebilme maliyeti
azalırken, onun getirebileceği Karlılık payı
artabilmektedir. Bu durumu aşağıdaki şekille açıklayabiliriz.
Potansiyel Müşteriler
Müşteriler
Sürekli müşteriler
Sadık müşteriler
MÜŞTERİ KARLILIĞI PAZARLAMA
YATIRIMI
Görüldüğü
gibi, sadık
müşteriler grubuna yapılan yatırım azalırken, bu grup karlılığı en yüksek orana
çıkabilmektedir. Her grup müşterinin özellikleri, davranış biçimleri ve
ihtiyaçları farklı olabildiği gibi, bu grubun içinde yer alan daha küçük
grupların da benzer faklılıkları olabilecektir. Bu durumda her müşteri grubunun
şimdiki ve gelecekteki değerlerinin ne olabileceğini ölçmeye çalışmak ve buna
göre çalışmaları yönlendirmek karlılığı sağlamada önemli bir yöntem
olmaktadır. Müşteri yaşam boyu değeri, şirketin müşteri ile
olan ilişkileri, etkileşimleri ile müşterinin şirketten almaya devam ettiği
zaman dilimi süresinde elde edilmesi beklenen net karın şimdiki
değeridir.
MÜŞTERİ KAZANMA VE
TUTMA
Yeni müşteri bulma ve onlarla ilişkiler kurup geliştirme, birçok
kuruluşta mevcut müşterilerle ilişkilerden daha çok ilgi çekebilmekte, bu
durumdan da kuruluşlar zarar görmektedir. Mevcut müşterilerin kuruluşa olan
ilgilerinin ve devamlılıklarının süreceğini düşünmek çok riskli bir varsayımdır.
Gerçekte ise, müşteriler ürün ve hizmetlerde daha geniş bir tercih sunan
kuruluşları seçmekte, diğerlerinden farksız ya da zayıf hizmet sunan ve müşteri
ilişkileri kopuk olan kuruluşları ise terk etmektedir.
İyi
müşterileri tutma, sürekli kılma ve onları
sadık
müşteriler haline getirme odaklı
faaliyetler, işletmeler için vazgeçilmez önemdedir. Bunu
gerçekleştirebilmek için birbirleriyle bağlantılı yedi yönetim ilkesini
gerçekleştirmek gereklidir. Müşterileri tutmadaki faaliyetler;
1.
Müşteriyi işin kalbi olarak
kabullenme
2.
İşi müşteri yönünden bakarak
yönetme
3.
İşi kaliteli gerçekleştirme
4.
İlişkileri hareketli kılma
5.
Sorunları yumuşatma
6.
Müşteri tatminini kara
çevirme
7.
Neler olduğunu ölçme
Yapılan bazı araştırmalar ilginç ve bu
yaklaşımı destekleyen sonuçlar vermektedir; Müşteri tutmada %2'lik bir artış,
genel giderlerde %10'luk bir azalışla aynı kar etkisine sahiptir. Kaybedilen bir
müşterinin yerine benzerini koyabilmek için en az 5 kat daha zaman, enerji ve
para harcamak gerekir.
Müşterilerin genellikle hizmet
tatminsizlikleri nedeniyle başka kuruluşları tercih ettikleri söylenebilir
Müşterileri hoşnut kılma, tatmin
etmek kolay iş değildir. Özellikle de korunan veya kısıtlı rekabetten hoşlanan, geçmişe art başarılara
dayalı olarak varlığını sürdüren kuruluşlar için hiç de kolay değildir.
Talebin fazla olduğu dönemlerde her işletmenin başarılı olabilmesi mümkün
olabilmektedir. Ancak artan rekabet koşulları bu durumu ortadan kaldırmıştır.
Rekabet ortamının artması ve tüketicilerin tercihlerinin fazlalaşması sonucunda
şirketler üretip satamama durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Böyle bir duruma
düşmemek için müşterileri bağlı kılma ve müşteriyi tutma ancak ve ancak müşteri
hizmetlerindeki mükemmellikle başlar.
Müşterilerin tutulması hem müşteri hem
de kuruluş için yararlıdır. Müşteri finansal ve finansal olmayan maliyetler
karşılığında kalite, tatmin ve yarar elde eder. Öte yandan müşteri açısından da
ilişki kurma bir yatırımdır. Müşteri bu yatırımdan uzun vadede yararlanmak
ister. İyi oluşturulmuş ve uzun döneme yayılmış bir ilişkide harcanacak zaman,
müşteri için yararlı başka bir alana kaydırılmıştır. Diğer bir yarar ise,
kuruluşun müşteri için sosyal ve teknik açıdan danışman ve destekleyici rolü
üstlenebilmesidir.
Sadık
müşterilerin oluşturulması ve bu sadakatin sürdürülmesi kuruluşlar açısından çok
yönlü yararlar getirebilmektedir. Müşterilerin belirli bir ilişki kurdukları
şirketlerin ürünleri için her geçen yıl bir önceki yıla göre daha fazla harcama
eğiliminde oldukları araştırmalarla belirlenmiştir. Müşteriler şirketi daha iyi
tanıdıkça ve rakiplerle kıyasladığında hizmetlerin kalitesinden tatmin oldukça,
kuruluşla daha fazla iş yapma eğilimi taşımaktadır.
Müşteriler, işlerinin büyümesi,
gelişmesi uzun yıllara yayılması sonucunda daha fazla özel isteklerle hizmet
talep etmeye başlar. Müşterileri cezbetmek için belirli harcamalar yapılıp
maliyetlerine katlanmak gerekir. Bir kez müşteri için yatırım yapıldığında
kurulan ilişkinin sürdürülmesi yapılan harcamaların karşılığının sağlıklı bir
biçimde alınmasına olanak sağlar.
Öte yandan müşteri tutma sayesinde
sadık müşteri yaratılması, hiçbir tanıtım aracının
yapamayacağı kadar etkili tanıtım yapar. Aynı zamanda "ağızdan ağıza" olarak
alman olumlu öneriler sayesinde yeni müşterilerin sağlanmasına yardımcı olacak hizmet ve ürün kalitesinde gelişmeler elde
edilir.
Tatmin olmuş
mutlu müşteriler, mutlu çalışanlar yaratır.
Müşterileri tatmin olmuş
kuruluşlar, da çalışma ortamı huzurlu olur ve insanlar bu tür
kuruluşları tercih ederler. Çalışanların kuruluşta uzun sure kalması hizmet
kalitesini artırmakta, personel devir hızını azaltarak karlılığa olumlu katkıda bulunabilmektedir.
MÜŞTERİ TUTMA MODELİ
Müşteri
Tutma Modeli (MTM) üç önemli bölüm ve 12 adımdan oluşmaktadır;
BOLÜM–1
Kişileri harekete geçirme
ve müşteri tutma için
öneriler
1.
Bu işte hepimiz beraberiz
2.
Müşteriyi bilmek, onları tutmak
demektir.
3.
En iyi müşterilere odaklanma
4.
Çalışanlara yetkiler verme
5.
İç müşteri
BOLÜM -2
Bütün örgütü müşteri tutmaya yöneltme
6.
Hata insana özgüdür.
7.
Bağlantıyı sürdürme
8.
Müşteriyle çok yönlü ilişki
kurma
9.
Önder olun izlenin ya da yoldan
çekilin
BÖLÜM -3 Örgütsel bütünleşme
10.
Karşılaşılan sorun herkesin
sorunudur.
11.
İyi işin farkına varma
Bugün geçerli olan yarın geçerli
olmayabilir.
MÜŞTERİ TUTMA PROGRAMLARININ GELİŞTİRİLMESİ
Müşteri tutma programlan, pazarlama şemsiyesi altında ve rehberliğinde yerine getirilir. Değer
katılmış hizmet (value added
service) kavramı ve uygulamaları bu programlardan biridir. Müşteri tutma
programı sadece satın almanın gerçekleşmesinden hemen sonrasında ilgili
müşteriyle kısıtlı tutulmamalı, daha önce ürün ve hizmet satın almış müşterilere
de uygulanmalıdır. Bu konuda uygulanan programlara örnek olarak şunlar
gösterilebilir;
-
Sık satın alma yapan müşteriler için
programlar
-
Teşekkür kartları
-
Bültenler
-
Kişisel mektup ve mailler
-
Telefonla
aramalar
-
Müşteri ödüllendirmeleri ve hatırlama programları
-
Müşteri özel olayları
-
Stratejik
alanda birliktelik ve ortaklık
kurma
KAYBEDİLEN MÜŞTERİNİN KAZANILMASI
Müşterilerin hizmet kalitesini
değerlendirmede önemli olan faktörlerden biri de işi başlangıçta doğru yapmaktır. En iyi kuruluşlar için bile hizmet
aksamalarının ve hataların olması kaçınılmazdır. Diğer yandan hizmet müşterinin
önünde gerçekleştiğinden hataları gizlemek de hemen hemen olanaksızdır. İşler
yanlış gittiğinde müşterinin hizmeti sunan kuruluşu değiştirmesi için iyi bir
ortam doğmuş olur. Böyle bir durumda müşteri yaşadığı
kötü
deneyimi başkalarıyla da paylaşabilecektir. Bu durumda etkili bir şekilde müşterinin kazanılması
programının
uygulanmasına ve ilişkinin korunun devam ettirilmesine
çalışılmalıdır. Eğer kuruluş bunda da başarısız olursa, üst üste gelen
hatalar müşterinin tamamen kaybedilmesine neden olabilir.
MÜŞTERİ ŞİKÂYETİ
Şikâyetler, genel olarak sunulan ürün
ve hizmetlerin müşterinin beklentilerini karşılamamasından kaynaklanır. Bu durum
aşağıdaki nedenlerden oluşur;
-
Ürün veya hizmet yetersizdir
-
Sunulan ürün veya hizmet konusunda müşterinin
bilgisi yetersizdir ve yanlış kullanılmakta veya anlaşılmaktadır
-
Satış sözleşmesinin koşulları yerine
getirilmemiştir
-
Yaratılan imaj sonucunda müşterinin
beklentileri çok yüksek olmuştur
Müşterinin bir ürün
veya hizmetle ilgili şikâyetinin bilinçli
ve tatmin edici bir şekilde ele alınması,
şirkete yönelik marka bağımlılığı ve sadakati yaratır. Dolayısıyla müşteri şikâyetlerini
arama ve çözme çabaları ekonomik bir anlama sahiptir ve bunun karlılık üzerinde olumlu etkileri vardır.
-
Sadık müşterinin elde
tutulmasını sağlar
-
Zararın tazmin edilmesi konusunda üçüncü
taraflarla uğraşmanın maliyetini azaltabilir
-
Sorunu çözülen müşteriye verilen
güven sayesinde daha sonra önemli satışların gerçekleşmesi
sağlanabilir
-
Sadece müşterinin sorunlarının çözümü ile
kalınmayıp sunulan ürün ve hizmet kalitesinde de iyileştirici faaliyetler
gerçekleştirilebilir
Hizmet telafisi, müşteriye sorunun
çözümleneceğinin güvencesini vererek harekete geçmektir. Bu konuda müşteri
şikâyetleri önemli bir uyarıcı ve sürecin başlama noktasıdır.
Örneğin;
-
Zayıf yönlerin belirlenmesi
-
İşlerin düzeltilip daha hızlı, etkili ve doğru
yapılması
-
Müşteriyi zorluk ve sıkıntıdan kurtarma
-
Bağlılığı teşvik etme
Şikâyetler büyük bir memnunlukla
ve ilgiyle karşılanmalıdır. Her şikâyet işimizin daha iyi olması için müşterinin
kendi zamanını kullanarak size fırsatlar tanıması demektir. Bu nedenle konuyla
ilgilenmek ve şikâyetin çözümü için zaman ayırmak gereklidir. Her kuruluş
yaşamının bir
döneminde mutlu olmayan, tatminsizlik duyan ve kırgın müşteriyle
karşılaşacaktır. Müşterinin bu durumdan kurtarılması ve tatmininin sağlanması,
kuruluşun ve çalışanların görevidir. Şikâyeti olan müşteri için konu o anda
dünyanın en önemli konusudur. Müşteriyle ilişki kuran personel, bu duygulara
sempati ile bakabilmelidir.
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİNDE AŞAMALAR
Etkili MİY oluşturabilmek için 4 konuda koşulların geliştirilmesi
gereklidir;
1.
Farkına varma
2.
Değerlendirme
3.
Ölçme
4.
Faaliyetler
1.
Farkına varma: MİY konusunda ortaya çıkan problemleri ve fırsat alanlarını
algılama ve anlama aşamasıdır.
2.
Değerlendirme: Kuruluşun hedeflenen sonuçlara ulaşabilmesi için mevcut
seviyesinin, o anda nerede olduğunun belirlenmesidir. Müşteri ilişkilerini
etkileyen süreçler üzerinde sürekli bir değerlendirme yapılır. Değerlendirme
yapılması gereken süreçlere örnek olarak şunlar verilebilir;
-
Ürün: Üretim, stok, satın alma
-
Satışlar; Reklam, ürün, broşür, satış
elemanları
-
Faturalama: Sipariş alma, hesap açma, kredi,
alacaklar
-
Destek: Müşteri eğitimi, danışma hattı,
garanti, teknik hizmet -vb
-
Dağıtım: ambalaj, gönderim, montaj
vb.
3.
Ölçme: Süreçlerin performansını etkileyen kriterler belirlenir. Bireysel
ve grup raporlama sistemleri kurulur. Ölçüm sonuçları alınır. Diğer performans
sonuçlarıyla karşılaştırma yapılır.
4.
Faaliyetler: Yapılan ölçüm ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak gerekli
iyileştirme ve gelişme alanlarının belirlenmesi yönünde
kararlar alınır. Gerekti kaynaklar ayrılır. Düzenli
bilgi akışı ve iletişim sağlanır.
MÜŞTERİLERLE İLETİŞİM
İletişim becerilerini geliştirme
iletişim sürecini anlamayla başlar. İletişim, müşterinin gönderilen mesajları
doğru biçimde algılamasıyla gerçekleşir. Eğer bu durum
gerçekleşmemişse etkin ve olumlu bir iletişimden söz edilemez. Böyle bir sonucun
oluşmasında 3 önemli konudan bahsedilebilir.
1-
Bunlardan birincisi, gönderilen düşünce, fikir
ya da duygular doğru olarak kodlanıp mesaj biçimine getirilmemiştir.
2-
İkincisi, müşteri kendine ulaşan mesajları
doğru biçimde örgütleyip yorumlayamamıştır.
3-
Üçüncü olarak ta iletişimi olumsuz etkileyen
gürültüler söz konusudur.
İletişimin olumlu ve etkili olmasını önleyen iletişim engelleri
şöyle sıralanabilir.
-
Algılamadaki farklılıklar: Müşteri ile
konuşmanın konusu hakkında ortak anlayış eksikliği, algılama yavaşlığı ve
dikkati toplayamama iletişimin kesilmesine yada zorlaşmasına neden
olabilmektedir.
-
İletişim baskısı: Baskılı, yönlendirici
iletişimin varlığından haberdar olduğunda, müşterinin iletişime engeller koyarak
kendisini savunmaya alması doğal olmaktadır.
-
Fazla ve ilgisiz bilgi; Aşırı derecede
ve gereksiz bilgiler müşteriyi sıkmakta, ilgisini azaltmaktadır. Bu durum,
dinlemeyi kesme ve durdurmada önemli etkenlerden biri olarak
görülmektedir.
-
Görüşmenin gelişigüzel yapılması:
Müşteri, düzenli ve planlı yapılmamış görüşmemler sonucunda hayal kırıklığına
uğrayabilir ve kızgınlık belirtileri gösterebilir. Müşteri, sorunun iyi
anlaşıldığından ve ona göre bilgiler verileceğinden emin olmak ister.
-
Fiziksel engeller: Görüşme ve konuşma esnasındaki gürültü ( Telefon, ziyaret, zil
çalması ve geçici rahatsızlıklar vb.) müşterinin iletişime ilgi göstermesini
engeller ve zorlaştırır.
-
Kötü dinleme: Müşterinin ya da sizin
önyargılı ve dikkatsiz bir dinleyici olmanız durumunda iletişimin etkinliği
olumsuz yönde etkilenecektir.
Görüşmelerde kısa kelimeler ve
cümleler her zaman tercih edilmelidir. Uzun cümleler kurmaktan ve anlaşılmaz
cümleler ile konuşmaktan kaçınılmalıdır.
Karşıdaki kişiye çok gönderim yapmak,
ben ve benim gibi kelimeleri gereğinden fazla kullanmak karşı taraftaki
müşteriyi rahatsız eder. Konuşmamızda neyi kastettiğimizi biz biliriz ve bunun
müşteri tarafından da bilindiğini varsayma hatasına düşeriz. Ne söylediğimiz
değil, ne anlatmak istediğimiz ve bunun müşteri tarafından aynen anlaşılması
önemlidir.
Soru Sorma
Başarılı ve etkili iletişimin
vazgeçilmez özelliklerinden birisi, müşterinin ihtiyaçlarını ve sorunlarını
öğrenmektir. Müşteriler hakkında daha çok bilgi edinmek ve onlara bilgi vermek
için müşterilerin ikna edilmesi gerekir.
Soru sorarak bu konuda önemli aşamalar elde edilebilir. Müşteri bu yolla konuşmanın
içine alınır,
katılımı
sağlanır
ve dikkati sürekli kılınır.
Sonuçta müşteri şirket ve ürün
hakkında daha çok
bilgiye sahip olunur. Soru sorarken dikkat edilmesi gereken konular
kısaca şöyle özetlenebilir.
1-
Uzun cevaplar verilmesi teşvik
edilmeli.
2-
Sorular
arasında aralıklar bulunmalı
ve müşteri kendisinin yargılandığı duygusuna kapılmamalıdır.
3-
Kısa ve basit sorular sorulmalıdır.
4-
Belirli cevapları almaya yöneltici sorulardan
kaçınılmalıdır.
5-
İhtiyaçları belirlemek için sorular
sorulmalıdır.
Dinleme
Kişilerarası iletişim engellerini
kaldırmada önemli bir yöntem "' Etkili Dinlemedir "' . Etkili dinleme
karşınızdaki kişinin düşüncelerini, ihtiyaçlarını, kaygılarını işitmek ve
anlamaktır. Maalesef dinlemeye
odaklanmayı çoğu zaman beceremiyoruz
Müşteri ilişkilerinde dinlemekten çok. konuşmanı! gerekli olduğu gibi yanlış bir
inanç vardır.
Dinleme yeteneğinin geliştirilmesi
için aşağıdaki kurallara dikkat edilmesi gerekir.
Dinlemenin olumlu olabilmesi için
güven yaratacak fiziksel atmosferin oluşturulması gerekir
Dinlemede fiziksel ve ruhsal
enerjinize odaklanarak, dinleme isteğinizi açıkça gösterin
Duygularınızı
kontrol edin.
Kimin söylediğinden çok
ne söylendiğine odaklanın.
Diğer kişiye dinlediğinizi
hissettirmek için ilgi: ve uyanık olduğunuzu gösterin.
Konuşmanın anlamını ve içeriğini
yakından dinlemeye çalışın. Yanlış kullanılan kelimelere
takılı
kalmayın
Sabırlı davranarak müşterinin söylemek
istediklerini bitirmesine yardımcı olun.
Kötü
dinleme alışkanlıklarından örnekler; Tüm konuşmayı ben yaparım İnsanlar konuşurken araya girerim. Karşımdakine
bakmam
Karşı taraf
sözünü bitirmeden tartışmaya başlarım Söylenen
her şey geçmiş deneyimlerimi hatırlatır ve ona göre tavır al ırım.
MÜŞTERİ HİZMETİ
Müşteri hizmeti, müşteri ile değişim
süreciyle ilgili olarak, işlem öncesi, işlem sırası ve işlem sonrası müşteriye
zaman ve yer açısından kolaylık sağlayacak değer yaratıcı bir süreç olarak
Görülmelidir. Kaliteli bir müşteri hizmeti, müşterilerinin ne aldığını anlamayı
ve önerilen mala ya da hizmete daha başka ne gibi değerlerin katılabileceğini
belirlemeyi içerir.
Müşteri Hizmet kalitesi
En geniş anlamı ile " Hizmet kalitesi
"' müşteri beklentilerini karşılamak için üstün ya da mükemmel hizmetin
verilmesidir. Bir diğer tanım ise; hizmet kalitesini bir kuruluşun müşteri
beklentilerini karşılayabilme yada geçebilme yeteneği olarak belirtir. Burada
önemli olan konu Kalitenin müşteri tarafından algılanan kalite olmasıdır.
Müşteri, birçok faktörü birlikte algılayarak kaliteye bir anlam verir ve üç
önemi sonuç ortaya çıkar. Kuruluşlar, tatminkâr ve ideal kalite yaratarak
rekabetçi üstünlükler kazanmaya çabalarlar.
Müşteri Hizmeti Müşteri Algılamaları Tatmin Düzeyi
__ Beklenenden Daha İyi ^. Hoşnut
Hizmet
Deneyimi
|
Beklendiği
Gibi ►
Tatmin Olmuş
Beklenenden Az —»-
Tatmin Olmamış
Hizmet kalitesini oluşturan
unsurlar;
-
Güvenilirlik
-
Karşılık Verebilmek
-
Güvence
-
Empati
-
Fiziksel Varlıklar
Yönetim, istikrarlı ve devamlı hizmet
kalitesi oluşturmak için üç konudaki süreçleri sistemli, sürekli ve objektif bir
şekilde analiz edebilmelidir;
-
Müşterilerin hizmet kalitesine yönelik
algılamalarını izleme
-
Hizmet kalitesindeki eksikliğin nedenlerini
belirleme
-
Hizmet kalitesini geliştirmek için gerekli
adımları atma
0 yorum: