Krizler, genellikle birdenbire ortaya çıkmamaktadır. Turner’a
göre bir krizin altı evresinden söz etmek gerekmektedir.
• Krizin kavramsal olarak başlangıç
noktası; geçmişte etkili olan yaklaşımlarda
eylemlerde ifade edilen kabul görmüş inançlar ve normların karakterize edildiği
evreyi ifade etmektedir.
• Kuluçka dönemi; kabul görmüş bilgi ile bağdaşmadığı fark edilmeyen olayların yavaş yavaş
biriktiği evredir. Ancak bunlar geleneksel bilgiye olan güçlü inanç tarafından
engellenmektedir. Gerekli bilgiye sahip, öngörü yeteneği gelişmiş ve yenilikçi
bazı kişiler, bir krizin ortaya çıkabileceğini algılamış olabilir ama bu
görüşleri diğer örgüt üyelerince derhal paylaşılmaz, kabul edilmez.
Aslında
bu evrede gelmekte olan kriz bazı sinyaller göndermektedir ve üst yönetimin
bunlara duyarlı olması gerekmektedir. Bunlardan dolayı kriz sinyallerinin
yakalanabilmesi için örgütte değişik sinyaller alabilen çeşitli erken uyarı
sistemlerinin kurulması ve işletilmesi gerekmektedir.
• Belirme anı; krizin kaçınılmaz olarak karar vericilerin dikkatini çektiği evredir.
Karar vericiler, krizin bir kuluçka dönemi yaşamış olduğunu ancak, henüz
algılanabilir hale geldiğini fark ederler.
Şayet
örgütün erken uyarı sistemleri kriz sinyallerini yakalamışsa kriz önleme ve
korunma mekanizmaları harekete geçirilir, kriz planları devreye sokulur, üst
yönetim bu doğrultuda hareket etmeye başlar, kriz yönetim ekibi şekillendirilir.
Ancak bazı durumlarda söz konusu tüm şartlar yerine getirildiği halde örgüt,
kriz durumundan kurtulamayabilir. Dolayısıyla yöneticilerin, krizin seyrini
sürekli takip etmesi ve gerekli önlemleri almaya devam etmesi gerekmektedir.
•
Hücum safhası; krizin doğrudan etkilerinin örgüt çalışanlarının bir çoğu tarafından
tamamen anlaşılır hale geldiği evredir.
Kriz
önlenememiştir, saklanamaz, göz ardı edilemez bir şekilde örgütü ve çevresini
etkiler duruma gelmiştir.
• Kurtarma safhası; durumun acilen yeniden tanımlandığı, böylece krizin en önemli
özelliklerinin belirlenip kurtarma işleminin başladığı evredir.
Bu
evrede kriz yönetim ekibi güncel bilgiyle krizi idare etmeye, kriz planlarını
uygulamaya devam ederek krizin yarattığı olumsuz etkileri gidermeye çalışmaktadır.
• Yeniden yapılanma safhası; krizin etkileriyle başa çıktıktan sonra önceden kabul edilmiş inançlar,
normlar, prosedürler ve hareket kurallarının, örgütün gelecek krizlerle başetme
yeteneğini geliştirmek üzere gözden geçirildiği evredir.
Yukarıda
anlatılan evreler birlikte düşünüldüğünde aslında krizin temel olarak üç ana
dönemini oluşturmaktadır. Bu ana dönemler, kriz öncesi dönem (krizin kavramsal olarak başlangıç
noktası- kuluçka dönemi), kriz dönemi (belirme anı-
hucum safhası- kurtarma safhası) ve kriz sonrası dönem (yeniden
yapılanma safhası) şeklindedir.
www.anadolu.edu.tr
0 yorum: