Bir ikna edici
mesajın belirli çekicilik türlerinin kullanılmasıyla organize edilmesi, mesajın
ikna edici gücünü de arttıracaktır. Bu bağlamda reklamları ikna edici mesaj
organizasyonları olarak ele almak bu noktada yararlı olacaktır. Ünitenin bu
bölümünde reklam çekiciliklerine değineceğiz.
1970’lerde
mesajların ikna sürecinde “olgusal” ya da “yargısal” içeriklere sahip
olabileceğinden bahsedilir. Olgusal mesajın içeriği mantıksal, objektif,
doğrulanabilir argümanların, yargısal mesajın içeriğiyse duygusal, öznel
izlenimlere hitabeden argümanların sunumuna dayanır. 1983’te Golden ve Johnson,
reklam mesajlarının düşündürme ve hissettirme nitelikler üzerinde durmuş,
bireylerin mantıklarına seslenen düşündürücü mesaj çekiciliklerinden ve
bireylerin duygularına seslenen, onları belli bir ruh haline sokan hissettirici
mesaj çekiciliklerinden söz etmişlerdir. Onlara göre düşündürmeye yönelik mesaj
çekicilikleri tüketicilerin satın alma süreçlerine yoğun bir katılım
gösterdikleri yani “bilgiye aç oldukları” durumlarda etkili sonuçlar verir.
Diğer durumlarda hissettirici mesaj çekicilikleri ağırlık kazanır (Elden ve
Bakır, 2010).
Bugün
tüketicilerin gereksinimleri ve onları harekete geçirecek noktaları etkili bir
şekilde tanımlayarak doğru mesaj çekiciliğinin belirlenmesine ve bu çekiciliğin
şemsiyesi altında özgün reklamlar yapılmasına büyük önem veriliyor. İster
rasyonel ister duygusal nedenlerden kaynaklansın, bir tüketicinin bir ürünü
alabilmesi için nedene gereksinimi vardır. Reklamda kullanılan mesaj
çekicilikleri, tüketicilere bu nedeni iletir. Söz konusu nedenler ise
tüketicilerin isteklerine, beklentilerine ve en önemlisi de fiziksel,
psikolojik ya da sosyal boyutları olan gereksinimlerine dayanır. Reklamda
kullanılan çekicilikler daima tüketicilerin gereksinimlerine göre oluşturulmuş
ve kullanılmıştır. Fowles mesaj çekiciliklerinin ortaya çıkmasını sağlayan
gereksinimleri ve bu gereksinimlerin mesaj çekicilikleri olarak reklamlara
yansımasını şöyle sıralar (Elden ve Bakır, 2010):
• Seks gereksinimi: Reklamlarda en
fazla kullanılan çekiciliklerden biri, seks gereksinimi temelinde işleyen
cinselliktir. Ne kadar ekili olduğu, nasıl reklamlarda kullanılması gerektiği gibi
sorulara ilişkin tartışmalar devam etse de, cinsellikten yararlanmak
reklamcıların oldukça sık başvurduğu bir yoldur.
• Bağlılık gereksinimi: Toplumsal
yaşamda bireylerin yalnızlığı arttıkça reklamlarda bağlılığa, aidiyete yapılan
vurgu güçlenir. Başkalarıyla bir arada olma gereksinimi, günümüz reklamcılığında
belki de en sık başvurulan mesaj çekiciliğidir. Birçok ürün ya da hizmet
reklamı, bireylerin bir grubun içinde olma isteklerine seslenir. Çünkü aidiyet
modern yaşamda yeterince karşılanmayan bir gereksinimdir. Yaklaşmak, işbirliği
yapmak, karşılıklılık, birilerinin sevgisini kazanmak, bir arkadaşa bağlanmak
ve sadakat göstermek gibi arzuların birleşimi olan bağlılık gereksinimi
reklamlarda dostluk, arkadaşlık, aile bağları biçimleriyle varlık bulur.
Örneğin bir bira markası reklamını iş çıkışı biralarını keyifle yudumlayan bir
grup arkadaş üzerinde yapabilir ve paylaşımın keyfini vurgulayabilir. Reklamın
içeriği, aidiyetin verdiği mutluluk gibi, bağlı olamamanın ya da mevcut bağları
kaybetmenin yarattığı korkuyla ilişkili de olabilir. Sözgelimi birçok sigorta
reklamında bu tarz temalar işlenir; çeşitli bağları kaybetme olasılığından kaynaklanan
korkulara seslenilir.
• İlgi gösterme gereksinimi: Bağlılık
gereksinimine benzer olan bu gereksinim küçük, savunmasız canlılara, çocuklara,
ev hayvanlarına vb. karşı hissedilen beslemek, yardım etmek, iyileştirmek isteği
gibi duyguları içerir. Reklamın görsellerinde kullanılan sevimli, küçük
hayvanlar, reklamlarda oynayan ya da reklamları seslendiren çocuklar ve
bebekler bireyin bu duygularından yararlanmaya dönüktür.
• Rehberlik gereksinimi: İnsanlar
yardım etmeye, koruyup kollamaya gereksinim duydukları gibi yardım edilmeye,
korunup kollanmaya, diğer kişilerin rehberliğine de gereksinim duyarlar. Reklamlarda
yer alan bilge tavırlı kişiler, çeşitli konularda tavsiye veren ünlüler ve
hatta reklam aracılığıyla ünlenmiş sanal karakterler ya da maskotlar bu
gereksinimlere yanıt verirler.
• Saldırma gereksinimi: Gündelik
yaşamın yarattığı baskı ve stres, bilinçaltı dürtüler, çeşitli konularda
duyulan memnuniyetsizlik bireylerin öfkelenmelerine ve şiddete yönelimlerine
neden olabilir. Ancak toplumsal yaşamda öfke ve şiddetin kabul görmemesi, bu
enerjinin dışa vurulmamasına ve reklamcılar için tatmin edilebilecek yeni bir
gereksinime dönüşür. Çeşitli reklamlarda yer alan şiddet görüntüleri ya da
“Kepeklerinizin kökünü kazıyın”, “Mikropları yok edin” tarzındaki ifadeler,
saldırma gereksinimini tatmin etmeye dönüktür.
• Başarma gereksinimi: Başarma güdüsü,
kişilerin harekete geçmelerine, yaşamları ve kariyerleri için gayret
etmelerine, büyük uğraşlar vermelerine sebep olur. Zorlukları yenmek, kendini aşmak,
ötekilerle rekabet edip onları geride bırakmak gibi istekleri kapsayan başarma gereksinimi,
reklamlarda ürün ya da hizmetlerle bağlantılı olarak yoğun bir şekilde
kullanılır. Birçok reklamda bir ürünü
satın almak, başarıya giden yol için vazgeçilmez bir araçtır (örneğin “Final’le
kazanacaksınız”). Ayrıca reklamlarda izleyiciler için rol modeli olarak sunulan
başarılı sporcular veya bilim adamları, bireyin başarma gereksiniminin
tatminine yönelik birer araca dönüşürler.
• Hükmetme gereksinimi: Birçok insan
diğerlerine hükmetme, bulunduğu ortamda baskın olabilme isteği duyar.
Reklamcılar bu hükmetme gereksinimini kullanarak ürün ve hizmetler ve bunların tüketicileri
için bu tarz çekicilikleri içeren reklamlar hazırlayabilirler. Kimi reklamda
rastlanan “Sınıfının en iyisi”, “Kahvelerin Kralı”, “En iyilerin seçimi” gibi
ifadeler bireylerdeki hükmetme gereksinimine seslenir.
• Sivrilme gereksinimi: Reklamlar,
bireylerin olumlu özellikleriyle sivrilme, sözü dinlenen, itibarlı kişiler olma
özlemlerinin, çeşitli ürünlere sahip olmakla giderileceği mesajını hedef
kitlelere iletirler. Örneğin bir otomobilin üst ekonomik sınıfa mensup bir kişi
tarafından kullanıldığının gösterilmesi, bu tür bir mesaj çekiciliğidir: “Eğer
sen de sınıf atlamak istiyorsan bu otomobili satın almalısın.”
• Dikkat çekme gereksinimi: Özellikle
kozmetik ve giyim endüstrileri hemen hemen tüm pazarlama çabalarını dikkat
çekme isteği üzerinden şekillendirir. Sözgelimi “Beymen’le fark edilirsiniz”
gibi sloganlar dikkat çekme gereksinimini vurgular.
• Özerklik gereksinimi: Bireyler,
rehberlik gereksinimi maddesinde belirtildiği gibi kimi zaman diğer insanları
rehberliğine ihtiyaç duyarlarken, kimi zaman da bağımsız ve farklı olma
arayışına girebilirler; bu durumda reklamlara bir mesaj çekiciliği olarak
yansır. “Birey ol”, “Bu ürün sana özel” gibi ifadeler bireylerin özerklik
gereksinimlerine seslenerek belli bir ürünü ya da hizmeti satın almaya
çağırırlar.
• Kaçma gereksinimi: Modern hayat
içinde yoğun tempoda ve stres altında bir yaşam süren insanların baskıdan ve
gerilimden kaçmak istekleri de reklamlara yansır. Kaçma gereksinimi işleyen
reklamlar, kişileri özgür olmaya, kendilerine zaman ayırmaya, mola vermeye
davet ederek, bu kaçış isteğini dile getirir ve duygusal bir etki yaratmaya
çalışır.
• Kendini güvende hissetme gereksinimi: Tüm canlılar
yaşamlarını sürdürebilmek ve tehlikelerden korunabilmek isterler. Üstelik bu
istekleri, salt kendileri için değil, sevdikleri insan için de geçerlidir.
Reklamlar, kimi zaman bu güvende olma ihtiyacını bir mesaj çekiciliği olarak kullanarak
çeşitli tehditler ya da öneriler aracılığıyla hedef kitlelerini ikna etmeye
çalışabilir.
• Estetik duyarlılık gereksinimi: insanlar genel
olarak güzele, estetik olana karşı duyarlıdırlar. Bu nedenle reklamlarda
kullanıla fotoğraflar ve hareketli görüntüler estetik anlamda bireyleri tatmin edebilecek
şekilde hazırlanır. Hatta kimi zaman söz konusu reklamlar sanat eseri olarak da
kabul edilir.
• Merak giderme gereksinimi: insanlar
doğaları gereği çevrelerinde olan bitenler, yeni durumlar, nesneler ve diğer
insanlar hakkında merak duyarlar. Reklamlar da zaman zaman bu merakları kullanarak
ilgi çekmeye çalışabilir. Soru ve cevaplar, bilmeceler, merak uyandıran sözler
ve yorumlara reklamlarda sıkça yer verilir.
• Fiziksel gereksinimler (yeme, içme, uyuma vb.): insanların
doğaları gereği tatmin etmek zorunda oldukları yeme, içme, uyuma gibi fiziksel
gereksinimler kimi zaman reklamlara konu olur. Bir gıda markasının iştah açıcı
görüntüler eşliğinde ürünlerini sunması ya da bir gazlı içecek markasının
reklamında ürün kapağının açılması sırasında çıkan sese yer vermesi, fiziksel gereksinimlerden
yararlanarak reklama ve reklamı yapılan ürüne ilgi çekme stratejilerindendir.
www.anadolu.edu.tr
0 yorum: