Sosyal psikoloji araştırmalarına
dayanan bazı teknikler propaganda oluşturmak için kullanılır. Propaganda
mesajlarının hangi yollarla ulaştırılacağı önemlidir ama bilgi yayılımı
stratejileri sadece propaganda mesajı ile birleştikleri zaman propaganda
strateji halini alırlar. Bu mesajları tanımlamak, mesajların hangi yollardan
yayıldığını çalışabilmek için şarttır. Bu yüzden propaganda oluşturmak için aşağıdaki
teknikleri bilmek gereklidir:
Korkuya
başvurma: Korkuya başvurma genel nüfusta korku
yaratarak bir konuya destek sağlamayı amaçlar. Örneğin, Joseph Göbbels Teodore
Kaufman'nın Almanya yok olmalı sözlerini kullanarak Müttefiklerin
Alman halkını yok etmeyi amaçladığını iddia etmiştir.
Bir
otoriteye referans: Bir fikri, görüşü veya hareket planını
desteklemek için bir otorite veya makam sahibini referans vermek.
Tren
etkisi: Hedef kitleye "herkes bunu yapıyor"
diyerek bir hareket tarzını kabul ettirmek.
Kalabalığa
katıl: Bu teknik insanların kazanan tarafta
olma dürtüsünü kullanır. Bu teknik hedef gruba bunun bir kitle hareketine döndüğü
ve onların da katılmasının kendi çıkarlarına olduğunu söylemeyi içerir.
Kaçınılmaz
zafer: Trene henüz katılmamış olanlar, kesin
zafere giden yolda gidenlere katılmaya çağrılır. Hali hazırda trende olan veya
kısmen trende olanlara da kalmalarının en iyi hareket olduğu fikri verilmiş
olur.
Doğrudan
emir: Bu teknik karar verme sürecini
basitleştirmeyi amaçlar. Propagandacı resimler ve kelimeler kullanarak
dinleyicilere tam olarak ne yapmaları gerektiğini söyler. Diğer olası seçenekleri
ortadan kaldırır. Emri vermek için otorite figürleri kullanılabilir ama şart değildir.
Sam amcanın "seni istiyorum" resmi bu tekniği örnektir.
Reddin
elde edilmesi: Bu teknik, bir fikrin nefret edilen,
korkulan veya küçük görülen bir grupta popüler olduğu imajının verilmesiyle bu
fikrin reddinin temin edilmesinin içerir. Dolayısıyla eğer, nefret edilen veya
küçük görülen bir grup insanın da aynı fikri savunduğu inandırılırsa hedef
kitle bu görüşü terk eder.
Parıltılı
genellemeler: Parıltılı genellemeler bilgi veya akıl
yürütme gerektirmeden kabul edilmesini sağlamak için yüksek değer taşıyan
olgular ve inançlarla alakalandırılmış, yoğun, duygusal olarak çekici
sözlerdir. Yurt sevgisi, memleket; barış, özgürlük, onur, vs. gibi duygulara
alakalandırılır. Sözler muğlak ve herkes için başka bir manaya gelebilecek olsa
da anlamları hep olumludur: "Propagandacının olguları ve programları her
zaman iyidir, tercih edilir, erdemlidir."
Rasyonalizasyon: Bireyler veya gruplar tartışılır
davranış veya inançları bazı genellemelerle akılcı yapmaya çalışabilirler. Muğlak
ve hoş sözler genellikle böyle hareket ve inançları haklı göstermek için kullanılır.
Kasıtlı
muğlaklık: Genellemeler kasıtlı olarak muğlaktır
ki, hedef kitle kendi yorumlarını katabilsin. Amaç kitleyi gerçekliğini analiz
etmeden veya uygulanabilirliğini veya mantıklılığını incelemeden bazı belirsiz sözlerle
harekete geçirmektir.
Transfer: Aynı zamanda ilintilendirme olarak da
bilinen bu teknik, bir birey, grup veya bir değerin iyi veya kötü özelliklerini
bir diğerine hedef kitleye kabul ettirmek veya ret ettirmek için aktarmaktır.
Bu teknik genellikle suçu problemin bir üyesinden diğerine transfer etmek için kullanılır.
Nedeni
aşırı basitleştirmek: Karmaşık sosyal, politik, ekonomik
veya askerî sorunlara popüler genellemelerle cevap vermek.
Sokaktaki
adam: Sokaktaki adam yaklaşımı propagandacının
görüşünün sokaktaki adamın sağduyusu tarafından da desteklendiğini
göstermektir. Hedef kitlenin güvenini kazanmak için gayri resmi bir havada ve
tarzda sunulur. Propagandacılar sokak dili ve davranışı kullanarak kendi görüşlerinin
ortalama bir kişinin de görüşü olduğu izlenimi verir.
Tanıklık: Tanıklıklar alakalı veya alakasız alıntılardır.
Özellikle bir kişiyi, politikayı, hareketi veya programı desteklemek veya
yermek için söylenmiş sözlerden yapılan alıntılardır. Alıntı yapılan kişinin
(uzman, halk tarafından saygı duyulan bir kişi vb.) şöhreti sömürülür. Tanıklık
saygı duyulan bir kişinin propaganda mesajına resmi desteğini içerir. Bu hedef
kitlenin kendini bu saygı duyulan kişi ile özdeşleştirmesi ve onun fikirlerini
kabullenmesi amacıyla yapılır.
Damgalama: Bu teknik propagandanın hedefini
nefret edilen veya istenmeyen bir şeyle damgalayarak onun hakkında bir önyargı
oluşmasını sağlamayı içerir.
Günah
keçisi: Suçu aslında suçlu olmayan bir kişiye
veya gruba atmak. Böylece gerçekten suçlu olanlar korunur veya sorunun çözümüne
harcanacak çabalardan dikkat başka yere çekilir.
Erdem
sözleri: Bunlar bir kişi veya konuya başlandığı
zaman hedef kitlede olumlu bir imaj sağlayacak sözlerdir. Barış, mutluluk,
güvenlik, akıllı liderlik, özgürlük vb.
Sloganlar: Slogan kısa, çarpıcı bir söz veya
cümledir. Damgalama içerebilir. Slogan haline getirilmiş fikirler ikna
edicidirler.
İfade
edilmemiş kabuller: Bu teknik propaganda mesajınız açıkça
ifade edildiği takdirde kabul görmeyecekse kullanılır. Bunun yerine mesaj
sürekli farz edilir veya kabul edilir. Pazar popülizmi bu şekilde yayılmıştır.
Çok az insan çıkıp pazarın demokrasinin yerine almasını söylemiştir ama birçoğu
pazarın ne kadar etkin olduğunu ve nasıl eski düzeni ortadan kaldığından söz
etmiştir.
Propagandacı, karalamak istediği kişiye ya da gruba
kötü isimler takar. Düşmanı bir “yılan” ya da “örümcek" gibi isimlerle
anmak propagandacının çok kullandığı bir tekniktir. Eğer bir kişiye ya da bir
gruba çirkin isimler takılmışsa size propaganda yapıldığını fark edebilirsiniz.
Siyasetçiler de bu tekniği kullanırlar, rakiplerine küçük düşürücü sıfatlar
takarak kitlelerin duygularıyla oynarlar.
Propagandacı objektif kanıtlar kullanmak yerine “genellemeler”
yapar. “Vatan”, “millet”, “şeref”, “ahlak” gibi kimsenin kolay kolay itiraz
edemeyeceği kavramlar kullanır. Kendi düşüncelerini bu kavramların içine
gizleyerek yaymaya çalışır. Eğer bir siyasetçi bu kavramları kullanarak konuşuyorsa
size propaganda yapıyor demektir.
Propagandacı simgeler
kullanır. Eğer bize mesaj vermek
isteyenler bayrak ya da dini kitap gibi hepimizin ortak değerlerini kullanıyorlarsa
propaganda yapıyorlar demektir. Bizim duyarlılıklarımızı
kullanıyorlardır.
Propagandacı kendi fikirlerini yayarken toplumun beğenisini
ve saygısını kazanmış ünlüleri kullanır. Geniş kitleler ünlülerin
söylediklerine daha duyarlı olurlar ve onların dile getirdiklerine inanma eğilimi
içinde olurlar. Eğer bir ünlü, toplumsal ya da siyasi bir mesaj veriyorsa büyük
ihtimalle propaganda yapıyor demektir.
Propagandacı sıradan inşaların başına gelmiş
olayları “örnek olay” olarak anlatır. Aslında her biri birer istisna olacak
kadar az rastlanan olayların tahminimizden daha yaygın olduğunu kanıtlamak
ister. Bizim henüz çevremizde görmediğimiz bu olayların, biz farkında olmadan
çok yayılmış olduğunu söyleyerek bizi korkutur.
Propagandacı bazı verileri abartır ya da çarpıtır,
bizim bilgimiz olmayan rakamları bizim endişe duyacağımız şekle sokar. Eğer
birisi size bilginiz olmayan konularda çok abartılı rakamlar veriyorsa büyük ihtimalle
propaganda yapıyor demektir.
Propagandacı hiçbir kanıt göstermeden kendi
fikrinin büyük çoğunluk tarafından benimsendiğini iddia eder. Propagandacı
hepimizin içindeki “sürü psikolojisine” hitap ederek bizim de herkes gibi düşünmemizi
ister. Eğer birisi size “herkesin” benzer düşüncede olduğunu iddia ederse bilin
ki size propaganda yapıyordur.
Propagandacı çok güçlü ve abartılı ifadeler kullanır.
Bunlar hiçbir kanıtı olmayan klişe laflardır; ama çok sık söylendiğinde
insanların belleklerine kazınır ve etkisi yüksek olur. “Türk’ün Türk’ten başka
dostu yoktur.” söylemi böyle bir genellemedir. Eğer birisi size buna benzer ifadelerle
konuşuyorsa bilin ki propaganda yapıyordur.
www.anadaolu.edu.tr
0 yorum: