Türkiye’de pek çok
şirketin tam anlamıyla kavrayamadığı bir bileşen olan “Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS)”, temelde markanın
bir birey olarak yaşadığı toplumda öncelik olarak hassasiyetlere dikkat çekmek
ve çözüm bekleyen problemler ile ilgili farkındalık yaratmak, çözümler bulmak
adına gerçekleştirilen projeler ve geliştirilen stratejilerdir. Şirketlerin
ürün ve hizmetleri dışında, tüketici ile samimi bağlar kurulması adına önemli
bir fırsat olan KSS proje ve stratejileri, sürdürülebilirlik konusunda da
markaya önemli katkılar yapmaktadır. Özellikle marka güveni ve imajının
inşasında, KSS stratejileri büyük ölçüde artı değerler katabilir.
Tabii ki, KSS iki yüzü keskin bir bıçak gibidir. Bu yüzden KSS
projeleri markaya bazen olumsuz katkılar da yapabiliyor. Olumsuz geri dönüşlere
sebebiyet vermemenin en önemli yolu, samimiyet. Şirket/marka çıkarını
projenin sorunların çözümleri konusundaki çıktılarını daha çok önemseyen
markalar, bu konuda baltayı taşa vuruyorlar. Bu yüzden samimiyet noktasında pek
çok marka, ciddi problemler yaşayıp olumlu katkı bekledikleri KSS projelerinden
vazgeçmek zorunda kalıyor. Fakat bu tarz olumsuz örneklerin yanında,
ülkemizde son 10 yılda çok önemli KSS projeleri ve kampanyaları gerçekleştirildi
ve gerçekleştirilmeye devam ediyor.
Bugün Türkiye’nin
önemli problemlerinin çözümü için kolları sıvayan pek çok marka ve şirket,
gerçekleştirdikleri etkili projeler ile hem markalarına olumlu katkılar
sağlıyor, hem de ülke problemlerinin çözümünde önemli yollar kat ediyorlar.
Hatta öyle projeler var ki, artık kendileri marka olmuş ve milyonlarca liralık
bağımsız bütçelere sahipler. Biz de bu yazımızda, artık herkesin gözü kapalı
bildiği ve markanın önüne geçerek kendi markasını oluşturan bir kaç önemli KSS
projesini gözden geçireceğiz.
Baba Beni Okula Gönder
2004 yılında Doğan
Gazetecilik’in başlattığı özellikle Milliyet gazetesi markasının öne
çıkarıldığı Baba Beni Okula Gönder projesi, Doğan Gazetecilik Yönetim
Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner tarafından ortaya çıkarılmış önemli bir
proje. Projenin amacı; Türkiye’de ekonomik yetersizlik
ve aile baskısı gibi nedenlerle okulla bağlantısını koparmak zorunda kalmış
kızlarımızın yeniden okula kazandırılmasıdır. Özellikle
ülkemizin doğu illerinde önemli bir problem olarak ortaya çıkan kız
çocuklarının okullara gönderilmemesi durumunun aşılması için büyük
farkındalıklar yaratan bu proje, ülkemizdeki KSS projeleri içerisinde en
anlamlılarından biridir. Nitekimhükümet, iş adamları ve 300
binden fazla destekçisi tarafından verilen katkılar ile 8 yılın
sonunda sorunların çözümünde önemli ölçüde yol alınmıştır. Milliyet ve Doğan
Gazetecilik’in marka değerine de önemli katkılar yapan bu proje, 7′den 70′e
herkes tarafından bilinen ve takdir edilen başarılı bir proje olarak günümüzün
canlı KSS örneklerinden biridir.
Kardelenler
Türkiye’nin en eski KSS
projelerinden biri olan “Kardelenler”, Turkcell’in gerçekleştirdiği en büyük
etkiye sahip KSS kampanyası durumunda. 2000 yılında ilk adımları
atılan projede amaç kız çocuklarına eğitimde fırsat
eşitliği sağlamak idi. Özellikle 2007 yılında Süreyya Ciliv’in
CEO olması ile hız kazanan projede, bugüne dek 100.000 burs
verilmiş ve 28.000 kız çocuğuna ulaşılmış. Her yıl 10 bin kız
çocuğuna burs verilen proje, meyvelerini de toplamaya başladı. Proje ile eğitim
öğretim hayatını başarı ile bitiren 15.000 kız çocuğu mezun oldu.
Turkcell’in Kardelenler dışında da, özellikle eğitim alanında gerçekleştirdiği
pek çok proje mevcut, fakat “Kardelenler” 13 yıl sonunda Turkcell markasından
bağımsız bir hal aldı, hatta National Geographic belgesellerine konu olan proje
Türkiye’ye önemli artılar sağlayan bir KSS kampanyası olarak girişimlerine
devam ediyor.
Temiz Tuvalet
2000 yılında tohumları Opet
Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk tarafından atılan, “Temiz Tuvalet”
projesinin amacı, toplumda tuvalet temizliği konusunda
farkındalık yaratarak, bu konu üzerinde hassasiyet uyandırmaktı. İşe
ilk önce kendi istasyonları ve personelleriyle başlayan Opet, daha sonra köy ve
kasabalarda halka, okullarda öğrenci ve öğretmenlere verilen eğitimler ve
seminerler ile projeyi geniş kitlelere ulaştırmayı bildi. Toplamda 5.250 saat eğitim verilen proje, 72 ilde 7 milyonu aşkın
kişiye tuvalet temizliği konusunda bilgilendirme yapmayı
başardı. MEB, TCDD, İBB başta olmak üzere pek çok
kamu ve sivil toplum kuruluşu ile de ortaklaşa yürütülen eğitimlerde projenin
hızla yayılmasını ve etkisinin artmasını sağladı. Ek olarak dağıtılan
bilgilendirici broşürler ve el kitapçıkları ile de eğitimlere katılamayan halka
ulaşıldı. Önemli ölçüde başarı sağlanan proje, aldığı pek çok KSS ödülü ile de
başarısını taçlandırarak, KSS projeleri arasında kendisine önemli bir yer
edindi.
Eti Çocuk Tiyatrosu
12 yıl önce Eti
tarafından başlatılan “Çocuk Tiyatrosu” projesi,hayatlarına yeni açılımlar, yeni ufuklar sunarak
yaratıcılıklarının gelişmesine katkıda bulunabilecek tiyatro sanatının
çocuklarımız ile buluşturulmasını amaçlıyor. Onlara tiyatro
salonlarında, en güzel anları, duyguları yaşatmayı hedefleyen proje bugüne
kadarTürkiye’yi 8, KKTC’yi 6 kez dolaştı. 1.5 milyon çocuğutiyatrolarda misafir eden “Eti Çocuk
Tiyatrosu” Hakkari’den Edirne’ye, Lefkoşa’dan Üsküp’e yüz binlerce
çocuğa tiyatro sevgisi aşılıyor. 2.000′den fazla tiyatro gösterimi
gerçekleştirilen projede, çocuk oyunlarının dünya klasikleri sergileniyor.
Türkiye’de gidilmedik il, ilçe kalmadığını belirten proje yönetimi, gelecek
yıllarda hedeflerinin tüm köylere ulaşmak olduğunu belirttiler.
Aile İçi Şiddete Son
2004 yılında bugün olduğu gibi
aile içi şiddet ülkemizin en büyük sorunlarından biriydi, fakat ana akım
medyada bu sorun günümüzdeki kadar öne çıkmış değildi. Veya hükümet bu sorunla
ilgili olarak, bugün atılan pek çok adımı atmamıştı. “Aile İçi Şiddete Son” projesi işte böyle bir
dönemde kimsenin ağzına alamadığı bu büyük sorunu çözmek için yola çıktı. Sorun
çok karmaşık ve sadece bir KSS projesi ile başa çıkılacak gibi değildi. Fakat
projenin en büyük amacı da bu sorunun çözümü için
farkındalık ve kamuoyu oluşturulmasıydı.Başarıldı ve sonunda
hükümet, sivil toplum örgütleri ve diğer medya organları sorunun üzerine
gitmeye karar verdiler. Kamuoyu oluşturulmasının dışında da, 9 yılda 13.500 mağdura destek verildi ve 1.500′den fazla mağdur
güvenli yerlere yerleştirildiler. Türkiye’nin kanayan yarası
olan aile içi şiddetin çözümüne önemli katkılar veren bu projenin daha
sunabileceği pek çok katkı mevcut.
Sokakta İlk
Adımlar
Renault KSS projesini
özellikle kendi alanında seçmiş ve yine Türkiye’nin önemli problemlerinden biri
olan trafik kazalarını azaltmak için çocukların
bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünmüş. Bu sebeple “Sokakta İlk Adımlar”
isimli projenin startı 2002 yılındaverilmiş.
Proje için oluşturulan kurumsal iletişim ekibi, toplamda 81 bin 836 km yol kat etmiş ve 1.200.000′den fazla öğrenciyi yol
güvenliği eğitimleri ile buluşturmuş. Renault Mais Genel Müdürü
İbrahim Aybar, projenin en az üçte ikilik bölümünde kendisinin hep aktif olarak
rol aldığını ve bunun başarılarında önemli bir etken olduğunu belirtti. Kendisi
de gönüllü trafik müfettişi olan Aybar, projeyi bir lider olarak da gönül
verdiği bir davanın çözümünde çok önemli görmüş ve her anında katkı yaparak,
bugünlere gelmesini sağlamış. İkinci on yılda hedeflerinin
5.000.000 çocuğa ulaşmak olduğunu belirten Aybar, yol güvenliği
eğitimleri ile çocukların bu konuda daha bilinçli halde yetiştiklerini söyledi.
Meslek Lisesi,
Memleket Meselesi
Türkiye özellike son
yıllarda nitelikli ara eleman problemi ile karşı karşıya. Bunun en büyük nedeninin
ise meslek liselerinin 80′li yıllardan sonra önlerinin kesilmesi ve
popülerliklerinin düşmesidir. Bu sorunun farkında olan ve Türkiye’de belki de
ara eleman sıkıntısı çeken grupların başında gelen Koç Topluluğu, MEB’in başlattığı
“Mesleki-Tekniki Eğitimi Özendirme Programı” çerçevesinde
“Meslek Lisesi, Memleket Meselesi” kampanyasını başlatır. Kampanyanın hedefi,
olanakları kısıtlı başarılı ilköğretim öğrencilerinin sanayi, bilişim ve hizmet
sektörlerine eleman yetiştiren meslek liselerine girmelerinin burslar ile
desteklenmesi ve ek olarak sunulan staj olanakları ile bilgi, beceri ve
yeterliliklerinin artırılarak, ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik
elemanların yetiştirilmesidir. Projenin startının verildiği 2006 yılından bu yana, 8.1118 öğrenci program dahilinde burs
alıyor ve mesleki eğitimlerine devam ediyorlar. Bu
öğrencilerin %80′ine staj olanağı sağlanmış durumda.
Özellikle Koç Topluluğu,son 3 yılda projenin sadece
kendileri ile sınırlı kalmaması için uğraş veriyor ve uyguladıkları modeli
diğer şirketlere yaymaya çabalıyor. Bu sayede meslek liselerine
verilen desteğin artmasını bekleyen topluluk, öğrencilerin meslek liselerini
tercih etme oranlarını artırmayı hedefliyor.
0 yorum: