Bilgin’in (2004: 40–41) kamu performans ölçütü
olarak hesap verilebilirlikle ilgili ortaya koyduğu ilkelerden yola çıkarak,
siyasal iletişim sürecinde siyasal partilerin, siyasal hareketlerin ve
siyasetçilerin halkla ilişkiler çalışmalarını yürütmekle yükümlü olan halkla
ilişkiler uzmanlarının, hesap verilebilirlik ilkesi ile ilgili olarak dikkate
almaları gereken ilke ve esasları şöyle listeleyebiliriz.
1- Bir siyasal partiye, siyasal harekete ya da siyasetçiye,
siyasal iletişim sürecinde profesyonel biçimde halkla ilişkiler hizmeti
sağlayan halkla ilişkiler ajansının, halkla ilişkiler akademisyenlerinin ve
uzmanlarının bunu resmen kabullenmesi ve duyurması.
2- Halkla ilişkiler sürecinde kullanılan belgelerin ve
kamulara verilen bilgilerin doğruluğunun sağlanması.
3- Özel yaşamın korunması gibi kimi istisnai durumlar
dışında, hedef kitlelerin istediği bilgilerin verilmesi.
4- Gerçekleştirilen halkla ilişkiler faaliyetleri ve
uygulamaları sonunda yapıcı ve olumlu geri dönütlerin yanı sıra olumsuz
içerikte eleştirilerin de gelebileceğinin baştan kabullenilmesi. Olumsuz
içerikteki bilgilerin ilgililerden saklanmadan, bu kişilere iletilmesi.
5- Hesabı verilemeyecek nitelikte faaliyetler herhangi
bir kasıt olmadan ve farkında olmaksızın gerçekleştirilmiş olsa bile bunların
açıklığa kavuşmasıyla görevin bırakılacağının baştan kabullenilmesi. Başarılı
bir sürecin ardından övgülerin ve ödüllerin kabul edilmesi ne kadar doğal ise
başarısız bir sürecin ardından da eleştirilerin ve olumsuz sonuçların o kadar doğal
olduğunun bilinmesi.
6- Siyasal iletişim sürecinin sonunda
gerçekleştirilen ve gerçekleştirilemeyen faaliyetlerin, ulaşılan ve
ulaşılamayan hedeflerin gerekçeleriyle ilgili kişi ve kurumlara açıklanması
7-Siyasal iletişim süreci bittiğinde, alınan sonucun
gerektirdiği sorumluluğun üstlenilmesi.
Zübeyde Süllü
Selçuk İletişim Dergisi
0 yorum: