Günümüzde
bilim, hayatımızın tıptan iletişime, gıdadan mimariye kadar pek çok alanını
hızla değiştirmeye devam ediyor. Pek çok ülkede araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetleri
için hem devlet hem de büyük firmalar tarafından milyarlarca dolar harcanıyor. Günümüz
teknolojisinin ilerlemesini, bir arabanın otoyolda ilerlemesinden çok bir
kartopunun
bayır aşağı yuvarlanırken büyümesine benzetebiliriz. Bilim ve teknolojinin bu hızlı
ve katlamalı ilerlemesi sebebiyle, 21. yüzyılda, 20. yüzyıla göre birkaç kat
daha fazla icat ve keşif yapılacağı öngörülmektedir. Teknolojinin en hızlı
değiştirdiği alanlardan biri ise
şüphesiz
iletişim sektörüdür. Şimdi bizi yakın gelecekte ne tür yeniliklerin beklediğine
göz atalım.
5.1.
Görüntü Kalitesi Konusundaki Gelişmeler
5.1.1.
Karasal Yayıncılık
Evlerimizde
basit antenlerle seyrettiğimiz yayınlar, “analog yayın” olarak adlandırılır. Çanak
anten ve bir televizyon yanında tutulan uydu alıcısı vasıtasıyla izlenen
yayınlar ise “dijital”, yani “sayısal yayın”dır. TV yayın teknolojilerinin en
son yaygınlaşanı olan karasal yayıncılık ise çanak anten kullanılmadan dijital
yayın yapılabilmesini/izlenebilmesini
sağlar.
Karasal
yayıncılıkta TV kuruluşları, görüntüleri uydu yayınında olduğu gibi dijital
olarak yayınlarlar, bu yayını izleyebilmek için ise bir çanak antene ihtiyaç
yoktur. Basit bir anten ve “set top box” adı verilen bir setüstü cihazla bu
dijital yayını izlemek mümkündür. Yani
karasal
yayıncılık sistemi, bugün çanak antenlerle izleyebildiğimiz kalitede yayını çok
daha basitçe ve ucuza izlememizi sağlayacaktır.
Karasal
yayıncılık sisteminin avantajları şöyle sıralanabilir:
Bu sistemdeki dijital
görüntü kalitesi, hava şartlarından etkilenmez, görüntü kalitesinde bozulmalar
olmaz.
Karasal yayıncılık CD
kalitesinde ses imkânı sunmaktadır.
Analog yayına göre daha
çok sayıda TV kanalı seyredilebilir.
Yayıncılar interaktif
hizmetler sunabilir.
Daha az sayıda
vericiyle daha uzak mesafelere yayın yapılabilir.
Karasal yayıncılığın da
kendine göre birtakım olumsuz yönleri vardır. Bunlardan birincisi, her eve bir
setüstü cihaz almayı gerektirmesidir. (Setüstü ünitesi, yeni üretilen bazı televizyonların
içine imalat sırasında da konmaktadır). Bu yayıncılığı diğer bir olumsuz yönü ise
görüntünün bazen donmasıdır.
Karasal
yayıncılık konusunda değişik ülkelerin geliştirdiği farklı yayın sistemleri mevcuttur.
Ülkemiz, bunlar arasında Avrupa ülkelerinin kullandığı DVB-T formatını tercih etmiştir.
Türkiye’de karasal yayıncılık denemeleri 2005 yılında başlatılmıştır. 2015
yılına kadar diğer Avrupa ülkeleriyle beraber ülkemizde de analog yayın
kademeli olarak sona erdirilecek ve karasal yayına geçilecektir.
5.1.2.
HD Teknolojisi
Karasal
yayıncılığın, görüntünün ve sesin aktarımını daha kaliteli hale getirdiğini gördük.
High Definition (HD) veya Türkçesiyle “Yüksek Çözünürlüklü Televizyon” ise kameraların
daha yüksek kalite görüntü toplamasını sağlayan yeni bir formattır. VHS, Betacam,
DV gibi televizyon formatlarının ardından gelen bu yeni teknoloji, sinema
filmlerinden
daha kaliteli görüntü üretebilme imkânı tanıdığından dolayı sinema sektöründe de
kullanılmaya başlanmıştır.
HD
teknolojisi konusunda çalışmalar aslında 1980’lere kadar dayanır. 1990’ların ortalarında
ise HD teknolojisi bir yayıncılık standardı olarak kabul görmeye ve bu teknolojiye
uygun ürünler üretilmeye başlandı. Bazı gelişmiş ülkelerde HD yayın denemeleri başlamışsa
da bu teknoloji oldukça yavaş yayılmaktadır. Bunun en önemli sebebi
televizyonların
HD yayın yapabilmesi için kameralardan montaj setlerine ve uplink cihazlarına
kadar bütün sistemlerini değiştirmeleri gerekmesidir. Normal olarak, HD yayını seyredebilmek
için evlere de HD uyumlu televizyonlar alınması gerekecektir. HDTV konusunda şu
anda 720p ve 1080i olmak üzere iki farklı video format mevcuttur. Evlerimizdeki
mevcut TV’ler 720x576 ekran çözünürlüğünde görüntü sunarken, HD TV’ler
1920x1080’e kadar ekran çözünürlüklerini desteklerler. HD TV’lerde renkler ve şekiller
çok daha canlı ve gerçekçi görüntülenir. TV yayını, sinemalardaki veya DVD filmlerdeki
gibi 5.1 ses kalitesinde dinlenebilir.
HD
teknolojisinin televizyona getireceği bir başka yenilik de ekranın boyutu konusundadır. Mevcut televizyonların çoğunun
ekran boyutu 4x3 oranında ve kareye yakın görünümdeyken HD uyumlu TV’ler 16x9 çerçeve
oranında ve dikdörtgenimsidir. Bu çerçeveleme, sinema perdeleri gibi panoramik
ve gözün daha kolay algılayacağı bir görüntü sağlar. Aslında HD teknolojisi ile
karasal yayıncılığın birbirini tamamladığı söylenebilir. HD teknolojisi kaliteli
görüntüye sahip olduğu için aktarımda da büyük bant genişliklerine ihtiyaç
duyar. Karasal yayıncılık, dijital olduğu ve yüksek bant genişliklerini desteklediği
için HD yayınlar için de uygundur. Ülkemizdeki bazı TV kuruluşları HD
kameralarla dizi ve film çekimleri yapmaya veya HD teknolojisi ile üretilmiş
programlar yayınlamaya başlamışlardır.
5.1.3.
Üçboyutlu Televizyon
Türkiye’nin
de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde üçboyutlu televizyon konusunda araştırmalar
yapılmaktadır. Üçboyutlu televizyon çalışmaları temelde, televizyonu sadece eni
ve boyu olan bir çerçevenin içinden çıkartarak, ona derinlik katma çabasıdır. Böyle
bir televizyona, sağdan solda veya arkadan bakıldığında tıpkı gerçek hayatta
olduğu gibi eşyanın farklı yönlerden görüntüsünü görmek mümkün olacaktır.
Lazerlerle çalışan holografik teknolojiye dayalı bu sistemde yatay bir düzlem
üzerine ışık verilerek görüntü oluşturulması hedeflenmektedir. Üçboyutlu televizyonda
seyirci elini görüntünün içine sokabilecek ama sadece ışıkla temas etmiş
olacaktır.
5.2.
Televizyon Yayınlarının Zenginleşmesi ve Kişiselleştirilebilmesi
Televizyon
yayıncılığı alanında teknoloji kadar içerikler ve bunların sunumu da çok hızlı
bir şekilde gelişerek çeşitlenmektedir.
Giderek
artan kanal sayısı, televizyon yöneticilerini izleyici çekebilmek için değişik ilgi
alanlarına yönelmeye, tematik (konulu) yayıncılık yapmaya itmektedir. Televizyonculuğun
ilk döneminde bütün televizyonlar aile kanalı görünümündeydi. On yıllar boyunca
bütün televizyonlar daha geniş bir kitleye hitap edebilmek için sınırlarını
geniş tuttular. Günümüz dünyasında ise izleyici beklentileri değişmiştir ve
izleyici çekebilmek veya yeni izleyiciler oluşturmak için daha özel ilgi
alanlarına eğilmek gerekmektedir. Uydu yayıncılığı ile dijital platformların
çok daha fazla TV kanalının yayın yapmasını ucuzlatması ve kolaylaştırması bu
tip “dar alan yayıncılığı” girişimlerini arttırmıştır. Dünyada ve ülkemizde
giderek yaygınlaşan konulu kanallar, haber, spor, belgesel, alışveriş, eğlence,
din, kültür, teknoloji, müzik, çocuk, sinema gibi birçok konu üzerine yayın
yapmaktadırlar.
Tematik
kanallar genellikle ücretli yayıncılık platformlarında (HBO, Digiturk, Kablo TV
vb.) veya uydu yayınlarında yer almaktadır.
5.2.2.
TV Yayınlarının Kişiselleştirilebilmesi
Günümüz
izleyicisi kendi ilgi alanlarında özel programlar izlemek dışında, bu programları
istediği saatte izlemeyi de talep etmektedir. Bu isteğin karşılanmasında ilk adımı,
kuşak tekrarı yapan konulu kanallar atmıştır. Örneğin; bir dizi kanalında aynı
dizi 24 saat içinde 2–4 kez yayınlanmakta ve izleyici bunu kendisine en uygun
saatte takip edebilmektedir. Yayınların kişiselleştirilmesinde ikinci bir adım
ise “Tivo” adı verilen, televizyona bağlanan bir cihaz sayesinde atılmıştır.
Gelişmiş bir video kayıt cihazı olan Tivo ve benzerleri sayesinde izleyiciler
evde olmadıkları saatlerde yayınlanan programların kaydedilmesini sağlayabilir
ve bu kayıtları istedikleri saatlerde seyredebilirler. Onlarca saatlik kayıt
imkânı sağlayan bu tip kayıt cihazları üzerinden program ismi, konu, oyuncu, futbol
takımı vb. isimleri yazarak program araması yapmak, kayıt programlamak,
seyredilen programları ileri-geri alabilmek ve reklâmları atlayabilmek
mümkündür. Böyle bir cihazla hafta içi her gün, evde olunmayan saatte
yayınlanan bir programın kaydedilmesini programlayan bir TV izleyicisi, hafta
sonu bu programın bir hafta boyunca yayınlanan tüm bölümlerini peş peşe ve
reklamlarını atlayarak izleyebilmektedir. Bu tip kayıtçı cihazların bazıları
aynı zamanda yayın platformu işlevi de gördüğünden cihaz bedeli dışında aylık
abonelik ücreti de alınmaktadır.
0 yorum: