15 Mart 2016 Salı

Yayın Teknolojisinde Görüntü Kalitesindeki Gelişmeler

by karamanni  |  in Televizyon at  13:59:00



Günümüzde bilim, hayatımızın tıptan iletişime, gıdadan mimariye kadar pek çok alanını hızla değiştirmeye devam ediyor. Pek çok ülkede araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetleri için hem devlet hem de büyük firmalar tarafından milyarlarca dolar harcanıyor. Günümüz teknolojisinin ilerlemesini, bir arabanın otoyolda ilerlemesinden çok bir

kartopunun bayır aşağı yuvarlanırken büyümesine benzetebiliriz. Bilim ve teknolojinin bu hızlı ve katlamalı ilerlemesi sebebiyle, 21. yüzyılda, 20. yüzyıla göre birkaç kat daha fazla icat ve keşif yapılacağı öngörülmektedir. Teknolojinin en hızlı değiştirdiği alanlardan biri ise

şüphesiz iletişim sektörüdür. Şimdi bizi yakın gelecekte ne tür yeniliklerin beklediğine göz atalım.

5.1. Görüntü Kalitesi Konusundaki Gelişmeler
5.1.1. Karasal Yayıncılık

Evlerimizde basit antenlerle seyrettiğimiz yayınlar, “analog yayın” olarak adlandırılır. Çanak anten ve bir televizyon yanında tutulan uydu alıcısı vasıtasıyla izlenen yayınlar ise “dijital”, yani “sayısal yayın”dır. TV yayın teknolojilerinin en son yaygınlaşanı olan karasal yayıncılık ise çanak anten kullanılmadan dijital yayın  yapılabilmesini/izlenebilmesini sağlar.

Karasal yayıncılıkta TV kuruluşları, görüntüleri uydu yayınında olduğu gibi dijital olarak yayınlarlar, bu yayını izleyebilmek için ise bir çanak antene ihtiyaç yoktur. Basit bir anten ve “set top box” adı verilen bir setüstü cihazla bu dijital yayını izlemek mümkündür. Yani

karasal yayıncılık sistemi, bugün çanak antenlerle izleyebildiğimiz kalitede yayını çok daha basitçe ve ucuza izlememizi sağlayacaktır.

Karasal yayıncılık sisteminin avantajları şöyle sıralanabilir:

Bu sistemdeki dijital görüntü kalitesi, hava şartlarından etkilenmez, görüntü kalitesinde bozulmalar olmaz.

Karasal yayıncılık CD kalitesinde ses imkânı sunmaktadır.

Analog yayına göre daha çok sayıda TV kanalı seyredilebilir.

Yayıncılar interaktif hizmetler sunabilir.

Daha az sayıda vericiyle daha uzak mesafelere yayın yapılabilir.

Karasal yayıncılığın da kendine göre birtakım olumsuz yönleri vardır. Bunlardan birincisi, her eve bir setüstü cihaz almayı gerektirmesidir. (Setüstü ünitesi, yeni üretilen bazı televizyonların içine imalat sırasında da konmaktadır). Bu yayıncılığı diğer bir olumsuz yönü ise görüntünün bazen donmasıdır.

Karasal yayıncılık konusunda değişik ülkelerin geliştirdiği farklı yayın sistemleri mevcuttur. Ülkemiz, bunlar arasında Avrupa ülkelerinin kullandığı DVB-T formatını tercih etmiştir. Türkiye’de karasal yayıncılık denemeleri 2005 yılında başlatılmıştır. 2015 yılına kadar diğer Avrupa ülkeleriyle beraber ülkemizde de analog yayın kademeli olarak sona erdirilecek ve karasal yayına geçilecektir.
5.1.2. HD Teknolojisi

Karasal yayıncılığın, görüntünün ve sesin aktarımını daha kaliteli hale getirdiğini gördük. High Definition (HD) veya Türkçesiyle “Yüksek Çözünürlüklü Televizyon” ise kameraların daha yüksek kalite görüntü toplamasını sağlayan yeni bir formattır. VHS, Betacam, DV gibi televizyon formatlarının ardından gelen bu yeni teknoloji, sinema

filmlerinden daha kaliteli görüntü üretebilme imkânı tanıdığından dolayı sinema sektöründe de kullanılmaya başlanmıştır.

HD teknolojisi konusunda çalışmalar aslında 1980’lere kadar dayanır. 1990’ların ortalarında ise HD teknolojisi bir yayıncılık standardı olarak kabul görmeye ve bu teknolojiye uygun ürünler üretilmeye başlandı. Bazı gelişmiş ülkelerde HD yayın denemeleri başlamışsa da bu teknoloji oldukça yavaş yayılmaktadır. Bunun en önemli sebebi

televizyonların HD yayın yapabilmesi için kameralardan montaj setlerine ve uplink cihazlarına kadar bütün sistemlerini değiştirmeleri gerekmesidir. Normal olarak, HD yayını seyredebilmek için evlere de HD uyumlu televizyonlar alınması gerekecektir. HDTV konusunda şu anda 720p ve 1080i olmak üzere iki farklı video format mevcuttur. Evlerimizdeki mevcut TV’ler 720x576 ekran çözünürlüğünde görüntü sunarken, HD TV’ler 1920x1080’e kadar ekran çözünürlüklerini desteklerler. HD TV’lerde renkler ve şekiller çok daha canlı ve gerçekçi görüntülenir. TV yayını, sinemalardaki veya DVD filmlerdeki gibi 5.1 ses kalitesinde dinlenebilir.
HD teknolojisinin televizyona getireceği bir başka yenilik de ekranın boyutu  konusundadır. Mevcut televizyonların çoğunun ekran boyutu 4x3 oranında ve kareye yakın görünümdeyken HD uyumlu TV’ler 16x9 çerçeve oranında ve dikdörtgenimsidir. Bu çerçeveleme, sinema perdeleri gibi panoramik ve gözün daha kolay algılayacağı bir görüntü sağlar. Aslında HD teknolojisi ile karasal yayıncılığın birbirini tamamladığı söylenebilir. HD teknolojisi kaliteli görüntüye sahip olduğu için aktarımda da büyük bant genişliklerine ihtiyaç duyar. Karasal yayıncılık, dijital olduğu ve yüksek bant genişliklerini desteklediği için HD yayınlar için de uygundur. Ülkemizdeki bazı TV kuruluşları HD kameralarla dizi ve film çekimleri yapmaya veya HD teknolojisi ile üretilmiş programlar yayınlamaya başlamışlardır.

5.1.3. Üçboyutlu Televizyon

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde üçboyutlu televizyon konusunda araştırmalar yapılmaktadır. Üçboyutlu televizyon çalışmaları temelde, televizyonu sadece eni ve boyu olan bir çerçevenin içinden çıkartarak, ona derinlik katma çabasıdır. Böyle bir televizyona, sağdan solda veya arkadan bakıldığında tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi eşyanın farklı yönlerden görüntüsünü görmek mümkün olacaktır. Lazerlerle çalışan holografik teknolojiye dayalı bu sistemde yatay bir düzlem üzerine ışık verilerek görüntü oluşturulması hedeflenmektedir. Üçboyutlu televizyonda seyirci elini görüntünün içine sokabilecek ama sadece ışıkla temas etmiş olacaktır.

5.2. Televizyon Yayınlarının Zenginleşmesi ve Kişiselleştirilebilmesi

Televizyon yayıncılığı alanında teknoloji kadar içerikler ve bunların sunumu da çok hızlı bir şekilde gelişerek çeşitlenmektedir.

 5.2.1. Tematik Yayıncılık

Giderek artan kanal sayısı, televizyon yöneticilerini izleyici çekebilmek için değişik ilgi alanlarına yönelmeye, tematik (konulu) yayıncılık yapmaya itmektedir. Televizyonculuğun ilk döneminde bütün televizyonlar aile kanalı görünümündeydi. On yıllar boyunca bütün televizyonlar daha geniş bir kitleye hitap edebilmek için sınırlarını geniş tuttular. Günümüz dünyasında ise izleyici beklentileri değişmiştir ve izleyici çekebilmek veya yeni izleyiciler oluşturmak için daha özel ilgi alanlarına eğilmek gerekmektedir. Uydu yayıncılığı ile dijital platformların çok daha fazla TV kanalının yayın yapmasını ucuzlatması ve kolaylaştırması bu tip “dar alan yayıncılığı” girişimlerini arttırmıştır. Dünyada ve ülkemizde giderek yaygınlaşan konulu kanallar, haber, spor, belgesel, alışveriş, eğlence, din, kültür, teknoloji, müzik, çocuk, sinema gibi birçok konu üzerine yayın yapmaktadırlar.

Tematik kanallar genellikle ücretli yayıncılık platformlarında (HBO, Digiturk, Kablo TV vb.) veya uydu yayınlarında yer almaktadır.

5.2.2. TV Yayınlarının Kişiselleştirilebilmesi

Günümüz izleyicisi kendi ilgi alanlarında özel programlar izlemek dışında, bu programları istediği saatte izlemeyi de talep etmektedir. Bu isteğin karşılanmasında ilk adımı, kuşak tekrarı yapan konulu kanallar atmıştır. Örneğin; bir dizi kanalında aynı dizi 24 saat içinde 2–4 kez yayınlanmakta ve izleyici bunu kendisine en uygun saatte takip edebilmektedir. Yayınların kişiselleştirilmesinde ikinci bir adım ise “Tivo” adı verilen, televizyona bağlanan bir cihaz sayesinde atılmıştır. Gelişmiş bir video kayıt cihazı olan Tivo ve benzerleri sayesinde izleyiciler evde olmadıkları saatlerde yayınlanan programların kaydedilmesini sağlayabilir ve bu kayıtları istedikleri saatlerde seyredebilirler. Onlarca saatlik kayıt imkânı sağlayan bu tip kayıt cihazları üzerinden program ismi, konu, oyuncu, futbol takımı vb. isimleri yazarak program araması yapmak, kayıt programlamak, seyredilen programları ileri-geri alabilmek ve reklâmları atlayabilmek mümkündür. Böyle bir cihazla hafta içi her gün, evde olunmayan saatte yayınlanan bir programın kaydedilmesini programlayan bir TV izleyicisi, hafta sonu bu programın bir hafta boyunca yayınlanan tüm bölümlerini peş peşe ve reklamlarını atlayarak izleyebilmektedir. Bu tip kayıtçı cihazların bazıları aynı zamanda yayın platformu işlevi de gördüğünden cihaz bedeli dışında aylık abonelik ücreti de alınmaktadır.

0 yorum:

Proudly Powered by Blogger.