Esasında “Public” deyimi “ Halk” veya
“kamu” anlamında olup ortak menfaatleri ve ilgileri bulunan insanların meydana
getirdiği grup ya da grupları iade etmektedir (Özdönmez ve Ark, 1999:3). Bu
özel ve teknik manada “ halk” 1. Örgütün gerçekleştirdiği eylem ve
işlemlerinden etkilenen 2. Kanaat ve eylemleriyle örgüte etkide bulunan 3.
Menfaatleri olan insan gruplarını anlatmaktadır (Mıhçıoğlu, 1986: 15 Mıhçıoğlu,
1976:13, Mıhçıoğlu, 1967:13; Akt. Arklan 2009: 116). Yani kurumun muhatap olmak
zorunda kaldığı hedef kitleyi ifade etmektedir (Peltekoğlu 2005:143). Buradan
özetle halkın tanımının ve bu tanımdan hareketle temel ortak noktaları
üzerinden bilgi verilmiştir.
Bu anlamda örgütlerin birden fazla halklara sahip olması mümkündür ve çoğu
kere de vardır (Mıhçıoğlu, 1986:15; Akt. Arklan, 2009:116) ve her kurumun ilişkiler
içerisine girdiği halk kesimi farklılık gösterir. Örneğin bir hükümet için halk
ülkede yaşayan tüm insanlar, bir dernek için kendi üyeleri, bir gazete için
kendi okuyucuları, bir spor kulübü için taraftarları ve bir işletme için ise
halk kurumun içerisinde çalışanlar ile kurumun dışında yer alan
işletmeyle ilişkisi olan tüm kişi ve kurumları kapsam içerisine alır
(Sabuncuoğlu, 1998:4; Akt. Arklan 2009:116). Buradan ise halkın kurumlara göre
ne anlama geldiği, kurumlardan ve işleyişlerden halkın değiştiği veya ona göre
şekillendiği vurgulanmıştır.
Kurumlara baktıkça hepsinin hedef kitleleri ayrı ayrı hedef kitle
olmaktadır. Yani yukarıda da belirtildiği gibi işleyiş ve kurumun ne üzerine
faaliyet gösterdiği, o kurumun hedef kitlesin de farklılık yaratmaktadır. Bu
hedef kitleler bazen küçük çaplı olurken bazen de büyük kitleleri ifade
etmektedir. Her zaman büyük kitleleri hedef olarak belirlemek olumlu sonuçlar
doğurmayacaktır. Belirlenen hedef kitle içerisinde kurum doğru işler yapamaz
ise hedef kitle içerisinde, kurum kaybolacak, boğulacaktır.
Bu doğrultuda halkla ilişkilerin
herhangi bir kurumla kamu arasında iletişimi içeren bir yönetim şekli olduğunda
tüm ülkeler hem fikir (Kazancı, 1999:86) olmakla birlikte, halkla ilişkilerin modern
başlangıcı olarak ifade edilebilecek 20. Yüzyılın başlarından itibaren halkla
ilişkilerin hem teori hem de uygulama yönünden temelini teşkil eden boyutları
ve temel amaçları yönünden geniş ölçüde kabul edilen bir tanımı yapılmamıştır (
Okay ve Okay, 2002:1). Halkla ilişkilerin geniş bir uygulama alanına sahip
olması, konunun yeni anlaşılmamış oluşu ve başka tanıtma çabalarıyla
karıştırılması olarak nitelendirilebilir (Asna, 1969:2).
Halkla ilişkilerin kurum ile onun karışındaki hedef kitle arasında
karşılıklı çıkara dayalı ve sağlıklı bir diyalog kurulması bunun neticesinde de
kamuoyunun ilgili kesimlerinde kurum hakkında olumlu imaj ve destek
yaratılmasıdır (Asna, 1998:7). Görüldüğü gibi bütün tanımlamalarda ve
vurgulanan noktalarda halkla ilişkilerin gruplarla kitlelere karşılıklı ilişki,
anlayış ve güven ortamının oluşturulması ve sürdürülmesi, kamuoyunda kuruma
ilişkin olumlu bir imajın oluşturulması gibi temel amaçlar ifade edilmiştir
(Okay ve Okay, 2002:6). Bu doğrultuda gerçekleştirilen tanımlamalardan halkla
ilişkilerin niteliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür (Yatkın, 2003:11).
·
Sürekli ve sabırlı bir çalışmaya dayanmakta olan iki yönlü bir ilişkidir.
·
Karşılıklı bir alışverişi , bir etkileşim sürecini kapsamaktadır.
·
Hedef kitlede sempati ve güven temin etme amacını gütmektedir.
·
Hedef kitle ile haberleşmeye dayanmakta olup , amaç kitleyi etkilemektir.
Bu amaçla kurum ile hedef kitle arasında sürekli birikim ve etkileşim söz
konusudur.
·
Bilim ve sanat yönleri bulunmaktadır. İnandırıcı olma durumunda olan
halka ilişkilerde doğruluk , objektiflik özelliği söz konusudur.
Halka ilişkilerle ilgili kavramsal çerçeveyi bu şekilde genel hatlarıyla ortaya
koyduktan sonra kavramsa çerçevenin bütünlüğü açısından geriye tek eksik bir
nokta kalmaktadır. O da kamu yönetiminde halkla ilişkilerdir (Arklan,
2009:119). Yukarda verilen bilgiler ışığında halkla ilişkilerin bir tek eksik
yönü olan kamuda halkla ilişkiler için belirli bir ön bilgiye ihtiyaç duyulduğu
tespit edilmiştir.
Kamu yönetiminde halkla ilişkiler disiplinini teknik bir iletişim konusunun çok
ötesinde, kamu yönetiminin çevresi ile geniş boyutlu bir alış-veriş
gerçekleştirme bir uyum ve denge temin etme konusu olarak görmekte olup
(Yalçındağ, 1986:132; 1988:56; Akt. Arklan, 2009:119), ona göre böyle bir
yaklaşımın özelliği halkla ilişkilerin kamu yönetiminin çerçevesini meydana
getiren toplumsal, ekonomik ve siyasi şartlar bağlamında ve bunların tarihsel
gelişim sürecini içerisinde ele alınmasıdır ve aynı sav bu alanda karşı karşıya
kalınan sorunlar ve bunlarla ilgili çözümler için de geçerlidir (Yalçındağ,
1988:56; Akt. Arklan 2009:120). Bu doğrultuda kamu yönetiminde halkla ilişkiler
bir kamu kurumunun ilişki içerisine girdiği toplum kesiminin güven ve desteğini
temin etmek için giriştiği, iki yönlü iletişime dayalı neticede kamuoyunda
kurumun, kurumda da toplumun istediği doğrultuda değişikliklerin gerçekleşmesine,
böylece kurum ile çevresi arasında olabilecek en uygun ölçekte uyum ve denge
sağlanmasına dönük sistemli ve sürekli çabalardır (Yalçındağ ; 1988:57; Akt.
Arklan, 2009:120). Kamu yönetiminin halkla ilişkiler çerçevesinde ele alış
biçimi hakkında detaylı bilgi yukarıda ifade edilmiştir. Kamu yönetiminde
kurumsal çerçevede amaçlar bir halkla ilişkiler disiplini çerçevesinde
yönetilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kamu kurumlarında halkla ilişkileri şu şekilde tanımlama imkanı vardır: Bir
kamu kurumunun ilişki içerisinde olduğu hizmet verdiği toplumsal çevrelerin
güven ve desteğini sağlamak , onların fikirlerinden faydalanarak
hizmetine yön vermek amacıyla giriştiği , kuruma ilişkim kamuoyunda uyumlu bir
imajın kökleşip yerleşmesine sebep olacak ve karşılıklı anlayışı geliştirecek,
iletişim temeline dayalı , sistemli , planlı ve sürekli cabalardır (Ertekin,
1995:3-4; Akt. Arklan, 2009:120). Bu tanımdan anlaşılacağı üzere halkla
ilişkiler çabaları her şeyden evvel şu unsurları kapsamalıdır:
·
Kamu kurumlarında hedef kitleye (sınırlandırılmış halk kesimleri) doğru
karşılıklı bir iletişim ve bilgi alış-verişi temeline dayanan bir ilişkinin
varlığı ,
·
Bu ilişki neticesinde her iki taraf için de gerçekleştirilen kamu yararına
ve hizmetin kalitesinin yükseltilmesine dönük çabaların varlığı,
·
Bu çabaların planlı , sistemli ve sürekli olması , yönetim için
değerlendirmelere imkan vermesi oluşturulmak istenen imaja uygun olacak
şekilde örgütlenme ve hizmet anlayışın geliştirilmesi.
Gerçeklerden , doğru bilgi ve
belgelerden ayrılmaksızın karşılıklı bilgi alış-verişi içerisinde tam bir
bütünlüğe ulaşılması ve bunun da inandırıcı yöntemlerle demokratik yöntem ve
katılımla temin edilmesi (Ertekin, 1995:3-4; Akt. Arklan 2009:120). Kamu
kurumlarında halkla ilişkiler için hedef kitleye yönelik , hizmet kalitesine
yönelik , planlı ve sistemli olunması gerektiği yukarıda maddeler halinde
verilmiştir. Yani kamu yönetiminde halkla ilişkiler için olması gereken ön
koşullar belirtilmiştir.
www.teknom10.com
0 yorum: