Müşteri ilişkileri yönetiminin tamamlayıcısı olarak; bir işletmeyle onun hedef kitleleri arasında pozitif, “kişisel olmayan” iletişimin yönetiminde yer alan stratejik ve taktiksel görevleri ifade etmektedir.
Bütünleşik pazarlama iletişimi, şirketin kendisi, ürünleri ve
markaları ile karşılaşabileceği tüm kontakt noktalarının bilincinde olunan bir
çözümü gerektirmektedir. Müşterinin markayla karşılaştığı her durum ister iyi,
ister kötü, ister kayıtsız kalma şeklinde olsun, mutlaka bir ileti verecektir.
Şirket, bu kontakt noktalarının her birinde, tutarlı ve olumlu bir ileti vermek
için çok büyük çaba sarf etmelidir. Tüketiciler ürünleri ve markaları
genellikle zihinlerinde oluşturdukları imaja göre değerlendirme
eğilimindedirler. Sözü edilen marka imajının oluşturulması süreci kapsamlı bir
planlamayı gerektirmekte ve pek çok etmen tarafından şekilledirilmekteyse de,
günümüzün yoğun rekabet ortamında fark yaratmayı sağlayacak en büyük unsur,
pazarlama iletişimi çabaları olmaktadır.
Marka imajı, tüketicilerde ürün hakkında oluşan duygusal ve
estetik izlenimlerin toplamı olarak görülmektedir. Marka imajının belirlenebilmesini
için tüketici gözünden markanın neleri çağrıştırdığı, neleri anımsattığı gibi
çeşitli özelliklerin yanında tüketicinin satın alma davranışı üzerinde de
durulması gerekmektedir (Karpat, 2000: 32).
Marka yönetimi ise öncelikle ürünü rakiplerinden farklılaştırarak
tüketici zihninde kalıcı bir yer edinmek kısaca marka tanınırlılığını elde
etmeyi ve satışları arttırmayı hedeflemektedir. Uzun dönemde ise marka imajının
tüketici zihninde net olarak konumlandırılarak, marka tanınırlığının da
ötesinde marka sadakatini sağlamayı istemektedir. Bununla birlikte tanıtım
çabalarının hedefi ise sadece satış ve tanınırlık elde etmek değil, markanın
kişiliği ve konumu ile hatırlanmasını sağlamaktır. Bu hedefleri gerekleştirecek
markaların tüketici zihninde konumlandırılması ise iki etmene bağlanmaktadır.
Bunlar; markanın içinde bulunduğu sektörün yapısı ve durumu ile markaya yönelik
tanıtım faaliyetleridir (Karpat, 2000: 212).
Markalama ve markalar, pazarlama iletişimi tekerleğinde imaj ve
marka yönetiminin görevi olarak tanımlanmaktadır. Markalama, tekerlekte,
pazarlama iletişiminin spesifik bir alanı olarak tanımlanmaktır. Markalama,
pazarlama iletişimi çabaları toplamının bir sonucu olarak insanların
zihinlerinde oluşan değerlerle ilgilidir. Bütünleşik pazarlama iletişimi
yoluyla daha iyi markalar üretme imkanı hayli yüksektir.
Bir pazarlama aracı olarak markalama, sadece imalatçıyı belirtmek
için ürünlere sembol yada isim verme durumu değildir; bir marka, anlamı ve imaj
ı olan, ve bir kişi o ürünün markasını düşünürken ürünle ilgili çağrışımlar
yapan nitelikler dizisidir. Runkell ve Brymer’ın açıkladığı gibi:
“Harley-Davidson, sadece bir motosiklet imalatçısının kurumsal ismi değildir.
Yüzlerce ve binlerce insan için Harley-Davidson, ayırıcı ifade ve merkezi değerleri,
zengin imaj, tutum ve anlamı olan bir yaşam biçimidir (Kotler, 2000: 166).
İmaj ve marka yönetimi dört anahtar amacı kapsamaktadır. Bunlar;
•
Organizasyonun
Markası/Markalarının neyi kapsadığını anlamak;
•
Markayı/Markaları
aracı kanallara, tüketicilere ve diğer hedef kitlelere iletmek;
•
Markaları
yaşam devirlerine göre yönetmek;
•
Marka
denkliğini arttırmak.
Markalama Kavramı, ürünleri ve şirketleri ayırma, hem marka sahibi
hem de tüketici için ekonomik değer oluşturma stratejisini ifade etmektedir.
Bütünleşik pazarlama iletişimi tekerleğinde de görüldüğü gibi,
müşteri ilişkileri yönetimi, marka ve imaj yönetimi yaklaşımını
tamamlamaktadır. Daha doğrusu her ikisi de birbirini tamamlamak sureti ile
bütünleşik pazarlama iletişimi amaçlarını yerine getiren iki stratejik
görevdir. Şekil dikkatlice incelenildiğinde görülecek önemli bir nokta da her
iki stratejik göreve yön veren bilgi siteminin tekerleğin merkezinde yer
alarak, stratejik kararlara rehberlik etmesidir.
İkinci stratejik görev olan İlişkisel pazarlama yani müşteri
ilişkileri yönetimi (CRM-Customer Relations Managament), günümüz pazar
ortamında, işletmelerin küresel rekabet karşısında ayakta kalmasını sağlayan
oldukça önemli bir başarı faktörüdür. Müşteri ilişkileri yönetimi ile ilgili
yapılmış pek çok tanım bulunmaktadır. Müşteri ilişkileri yönetimi, müşterilerle
değer ve memnuniyet arttırma çerçevesinde uzun dönemli ilişkiler kurmaya
dayanan bir pazarlama anlayışı olarak tanımlanabilmektedir (Kotler, 2001: 166).
Müşteri ilişkileri yönetiminin ’’Müşteride güven yaratmak,
müşterilerin beklentilerini ve fırsatları keşfetmek, müşterilerin
yararlanabileceği çözümler sunabilmek ve satışı takip ederek uzun vadeli
ilişkileri sürdürmek” gibi temel ilkeleri bulunmaktadır. Müşteri ilişkileri
yönetimi’nin temeli veri tabanlarına ve veri tabanlı pazarlamaya dayanmaktadır.
Bu çerçevede küresel rekabet bağlamında ortaya çıkan gelişmelerden biri olan
veri tabanlı pazarlama ve veri tabanları, Müşteri ilişkileri yönetiminin
olmazsa olmazlarındandır (Kurban, 2002: 81).
Müşteri ilişkileri yönetiminin esas çıkış noktası günümüz
müşterilerinin daha sofistike hale gelmiş olmasıdır. Müşteri ilişkileri
yönetiminde işletmeler için pazar payından çok müşteri payı, yani ömür boyu
müşteri değeri önemli olmaktadır. Kitlesel pazarlama ile müşteri ilişkileri
yönetimi karşılaştırıldığında ana hatları ile karşımıza çıkan noktalar
şunlardır; (Kurban, 2002: 83).
•
Ortalama
müşterilere karşı, bireysel müşteriler,
•
Müşteri
isimlerine karşı, müşteri profili,
•
Kitlesel
üretime karşı, bireysel üretim,
•
Kitlesel
reklamlara karşı, bireysel mesajlar,
•
Tek
yönlü mesajlardan çift yönlü mesajlara,
•
Pazar
bölümlenmesine karşı, müşterilerin bölümlenmesi,
•
Tüm
müşterilere karşı, kazançlı müşteriler,
•
Müşteri
çekme stratejisine karşı, müşteriyi elde tutma stratejisi.
Belirtildiği üzere müşteri ilişkileri yönetimi, işletmeler için en
önemli rekabet
unsurlarından biridir. Rekabetçi bir üstünlük yakalayıp, diğer
işletmeleri geride bırakmanın tek yolu, müşterileri birebir tanımak, onlara
yönelik birebir üretim süreci içerisine girmek ve birebir pazarlama yapmaktır.
Müşteri ilişkileri yönetiminde parola ‘yeterli sayıda müşteri ile uzun ömürlü
ve verimli ilişkilerdir’. Bu doğrultuda işletme, müşterisi ile olan ilişkisini
beşikten mezara kadar sürdürmeye gayret sarf etmektedir (Koç, 1999: 57).
Görüldüğü
üzere günümüz müşterileri veri tabanlarından alınan bilgiler doğrultusunda
yakından tanınmakta, böylece istek ve beklentileri, marka ve kurum hakkındaki
izlenimleri daha net olarak bilinmektedir. Belirtilen müşteriler kurum veya
marka hakkındaki izlenimlerini kendilerine yönlendirilen planlı veya plansız
pazarlama iletişimi çabaları sonucunda vermektedirler. Bu nedenle kontrol
edilen ve edilemeyen tüm iletişim formlarının bütünleşik bir yapıda ele
alınması ve bu süreç içerisinde müşterileri etkileyen marka ve imaj yönetiminin
ve müşteri ilişkileri yönetiminin dikkatle planlanarak bütünleşik bir yapı
sergilemeleri işletmelerin başarısı açısından önem taşımaktadır.
Nilay Başok YURDAKUL
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
Nilay Başok YURDAKUL
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
0 yorum: